| Bu sikkelere sahip olduğum sürede, kendimi öldürmeye çalıştım en eski arkadaşım vuruldu, yeğenim sürekli kaka yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | عندما كانت تلك العملات لدى حاولت قتل نفسى صديقى الأكبر سناً اُصيب بطلق نارى إبن اختى يسبح فى عصير الخوخ |
| Anladım, henüz duymamışsınız. Bay Doyle da vuruldu dün gece. | Open Subtitles | أرى انكم لم تسمعوا الخبر, السيد دويل قد اُصيب بطلق نارى ليلة امس ايضا |
| Ne halt... O vuruldu. Hastaneye gitmesi gerek, kimse götürmüyor. | Open Subtitles | لقد اُصيب بالرصاص و لابد من نقله للمستشفى |
| Bir oğlanın vurulduğunu. Kim tarafından bilmiyoruz. | Open Subtitles | وأن الفتى اُصيب لا نعرف بواسطة من |
| Sadece kaba davrandığım sırada, Tony'nin boynundan vurulduğunu bilmiyor olduğumu söylemek istemiştim, ve işimi yaparken, artık kullandığım kelimeleri daha dikkatli seçeceğimi söylemek istemiştim, tamam mı? | Open Subtitles | أريدكِ فقط أن تعرفى أننى لم أعرف أن (تونى) اُصيب فى الرقبة عندما كنت متبلدة الشعور مبكراً. واذا كنت أعرف كنت بالتأكيد سأكون أكثر حذراً فى إختيار كلماتى, حسناً؟ |
| Milyonlarcasının sakat kaldığı 20 milyon kişi savaşta yaralandı. | Open Subtitles | اُصيب 20 مليون رجل فى الحرب عدّة ملايين منهم تشوّهوا بشدّه |
| Kardeşinin patlamada yaralandığı haber verilmişti. | Open Subtitles | يجب أن نتصل به لقد اُصيب شقيقه في الإنفجار |
| Bu adam üç kez vurulmuş ve bir kez de bıçaklanmış biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم هذا الشخص قد اُصيب بأعيرةً نارية لثلاثِ مرات و طُعِنَ لمرتين ، صحيح ؟ |
| Kabul töreni falan yaparken yanlışlıkla vuruldu. | Open Subtitles | كنا نلهو في الغابه بشأن إنضمام المستجدين و اُصيب بطريق الخطأ |
| Hedef vuruldu. Başaramayacak. | Open Subtitles | لقد اُصيب الهدف في امعائه لن ينجوا |
| Sana geri döneceğiz. Saunders az önce vuruldu. | Open Subtitles | سنعاود الاتصال بكِ (ساندرز) اُصيب بطلق نارى. |
| vuruldu ama durumu ciddi değil. | Open Subtitles | لقد اُصيب لكن حالته غير حرجة |
| Bir kardeşimiz vuruldu, hemen buraya gel. | Open Subtitles | "كيفين" اُصيب بالرصاص تعال هنا بسرعه |
| Kolundan vuruldu demiştin, değil mi? | Open Subtitles | هل قلت أنه اُصيب في ذراعه؟ |
| Bu saçmalıkların arasında bir adamım vuruldu. | Open Subtitles | رجلى قد اُصيب خلال هذا الهراء |
| Paolucci onun kahramanlık yaparken vurulduğunu sanıyor; | Open Subtitles | يعتقد (باولوتشي) أنه اُصيب بالطلقة |
| - Michael birinin vurulduğunu söylüyor. | Open Subtitles | -مايكل) قال أن أحدهم اُصيب) |
| yaralandı, ama durumunun ne kadar ağır olduğunu henüz bilmiyoruz. | Open Subtitles | لقد اُصيب لكن لا نعرف مدى إصابته بعد |
| Sanırım çocuk yaralandı. | Open Subtitles | أعتقد أن الفتى اُصيب |
| Ve burada, Mirbad Savaşı'nda kardeşi Salim yaralandı ve öldürüldü. Cinayet. | Open Subtitles | وهنا حيث معركة (ميربت)، إذ اُصيب اخوه (سالم)، ثم قـُتل. |
| Otobüs kazasında bize onlarca kişinin yaralandığı söylendi. | Open Subtitles | لقد تم إخبارنا أنه قد اُصيب عشرات الأشخاص في حادث ذلك الأوتوبيس |
| Dün vurulmuş ve ölmüştü. | Open Subtitles | لقد اُصيب بطلق ناري وتـُوفـّي البارحة |