| Ve bu Binlerce yıldır sürüyor, çünkü bunlar zor sorular, ve benim yalnızca 15 dakikam var. | TED | ولا نزال كذلك منذ اّلاف السنين ، لأنها أسئلةٌ من الصعب الإجابة عليها ، ولدي فقط 15 دقيقة. |
| Dünya'nın yörüngesinde sallantılar var iklimi değiştiren yüzlerce ve Binlerce yıldır olan. | TED | هناك تذبذبات بمدار الأرض تحدث على مدى مئات اّلاف السنين وتتسبب في تغير المناخ. |
| Her ay Binlerce sevgili modeli yapıyoruz zaten. | Open Subtitles | لكننا نشحن اّلاف من نماذج العاشقين شهريا. |
| Binlerce kilometrelik hiçliğin içinde bir kum tanesi gibi. | Open Subtitles | مثل بقعة من الرمال في اّلاف الأميال. إن قمت بتفويت هذه الجزيرة. |
| Binlerce kitap basılacak. | Open Subtitles | ستكتب اّلاف الكتب |