| Sakın, Danimarkalıların kollarını açıp sizleri kucaklamalarını beklemeyin! | Open Subtitles | لا تتوقعوا من الدنماركيين إستقبالكم بأذرع مفتوحة |
| Ve bize kollarını açıp bağırlarına bastılar. | Open Subtitles | وإنم سوف يرحبون بعودتك بأذرع مفتوحة |
| Fico, birçok kez olduğu gibi orada da kollarını açıp bizi hoş karşılayacaksın. | Open Subtitles | فيكو) أنا أعلم أنك ستكون هناك) لترحب بنا بأذرع مفتوحة كما فعلت فى أوقات كثيرة فى الماضى |
| Bu arada, Samantha çekim dönüşü Smith'i kollarını açarak karşıladı. | Open Subtitles | وفي الوقت نفسه، رحب سامانثا سميث العودة من موقع فيلمه بأذرع مفتوحة. |
| Kasabalara indiğimizde insanlar bizi kollarını açarak karşılıyordu. | Open Subtitles | كانت كالموجة عندما كنا نصل البلدات الناس كانوا يستقبلوننا بأذرع مفتوحة |
| Morrigan'ın kollarını açarak seni beklediğine inanmıyorsun herhalde? | Open Subtitles | لا تصدق ان تلك المورغان سترحب بعودتك بأذرع مفتوحة |
| Mest olmuş seyirciler, kollarını açmış ona hoş geldin diyor gözü dönmüşçesine iletişim kuruyor, söylediği her söze tutunuyorlardı. | Open Subtitles | جمهور منتشي يرحبون بها بأذرع مفتوحة, بحاجة ماسة للتواصل, يتشبثون بكل كلمة تقولها. |
| Kittredge'de kollarını açmış seni bekliyordu zaten. | Open Subtitles | حسنا، Kittredge ليس ستعمل نرحب بالضبط بكم بأذرع مفتوحة. |
| New York'ta kapısına ağzına kadar dolu uyuşturucuyla gittiğimde yine de beni kollarını açarak hoş karşıladı. | Open Subtitles | ومع ذلك، رحب بي بأذرع مفتوحة عندما ظهرت على عتبة منزله في نيويورك، ممتلئا بالأفيون |
| kollarını açarak ağlayarak "Hayatım" | Open Subtitles | بأذرع مفتوحة ، والبكاء ، حبيبي |
| Hem şunu da unutmayalım, beni kollarını açarak karşılamışlardı. | Open Subtitles | ودعونا لا ننسى رحبوا بي بأذرع مفتوحة |