| Bir sarsıntı geçirip uyumanın iyi bir şey olmadığını okumuştum. | Open Subtitles | قرأت أن الأصابة بأرتجاج والذهاب الى النوم ليس شيئا جيدا. |
| Şiddetli sarsıntı geçirmiş. Sanırım beyni zedelenmiş ve yakında şişmeye başlayacak. | Open Subtitles | انه مصاب بأرتجاج المخ و دماغه يعاني من بعض كدمات التي أدت الى تورم المخ |
| Yere o kadar sert düştükten sonra sarsıntı geçirmiyor olman mümkün değil. | Open Subtitles | لا محالة انكَ اصبت بأرتجاج بعدما ضربت الارض بكُل تلك القوة. |
| Seni aralarına çektiğinde neredeyse beyin sarsıntısı geçirmen ne olacak? | Open Subtitles | و عندما سحبوكِ معهم و كادوا ان يتسببوا لك بأرتجاج ؟ |
| Dostunuz 2. derece beyin sarsıntısı geçirdi. | Open Subtitles | صديقكم مصاب بأرتجاج في المخ من الدرجة الثانية |
| Sana beyin sarsıntısı geçirtmeden önce buradan git. | Open Subtitles | الآن أخرج من هنا قبل أن نصيبك بأرتجاج |
| İlk iddialar evinde yaşı tutmayanların içki içmeleri üzerineydi sonra kimliği tespit edilememiş biri tarafından gerçekleştirilen ve oğlunun beyin sarsıntısı geçirmesine sebep olan şiddetli bir soygun girişimi oldu. | Open Subtitles | أول الإدعاءات هو قيام بالحفلات * *شرعية في منزله ومن ثم عملية السطو العنيفة* *التي حدث من متطفل مجهول الهوية الذي سبب بإصابة أبنه بأرتجاج في الدماغ و دخوله المشفى |
| Dinlenmeliyiz. Muhtemelen beyin sarsıntısı geçiriyorsun. | Open Subtitles | ربما أنك أصبت بأرتجاج في المخ |