| Ama ailesi, onun organlarını bağışlamalarına dair ricalarımı önemsemedi. | Open Subtitles | طلبت من عائلته أنْ توافق على التبرع بأعضائه لكن كان الأمر بلا جدوى |
| Şu an organlarını normal fonksiyonlarına döndürmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. | Open Subtitles | حاليا نقوم به كل شيء في قدرتنا .. .. لجلب بأعضائه عد إلى وظيفتها الطبيعية. |
| organlarını eritip çiğneyecek bir şey bırakmadıktan sonra. | Open Subtitles | عندما تمت المسال بأعضائه وليس هناك شيء يترك للمضغ. |
| Göğsü açılmış, organları kurcalanmış, bağırsakları sökülmüş. | Open Subtitles | لقد فٌتح صدره , وتم العبث بأعضائه , وازاله أمعائه |
| Kalp atışları düştü, organları aynı hızda karşılık verdi, tamamen durdu, ve sonra nefes almayı bıraktı. | Open Subtitles | ارتفعت دقات قلبه، بأعضائه تعويض، توقفت، ثم انه توقف عن التنفس. |
| Beş dakika kucağımda tuttum ve sonra organlarını bağışladım. | Open Subtitles | Cry anymore ? لقد حملته لبضع دقائق ثم تبرعت بأعضائه |
| Kevin harika bir insan olduğu için organlarını bağışladı. | Open Subtitles | لأن "كيفن" كان رائعاً فقد وقع على التبرع بأعضائه. |
| Ailesi nakil için organlarını bağışlayacakmış. | Open Subtitles | سيقومون بالتبرع بأعضائه |
| Başkalarının yaşayabilmesi için organları bağışlandı. | Open Subtitles | وقد تم التبرع بأعضائه حتى يعيش الآخرون |
| Evet, organları. | Open Subtitles | نعم, بأعضائه . |