| Tanıklar, saldırganın otuz yaşına yakın, çekici bir sarışın olduğunu belirtti. | Open Subtitles | وصف الشهود القاتل بأنة أمرآة شقراء جذابة فى العشرين من عمرها |
| İçimden bir ses ne yaptığımızın farkında olduğunu söylüyor. - Belki. | Open Subtitles | أتعرف , لدى شعور سيىء بأنة يعرف بالضبط ما نفعلة |
| Bu adamın hayatta olduğunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | انت محق كيف تعرف بأنة مازال على قيد الحياة ؟ |
| Gerçi sen onun eşinsel olduğunu hissediyorsun tıpkı çoğu öldürücü derecede yakışıklı bekar erkeğin olduğu gibi diyorsun ki: | Open Subtitles | وبالرغم من إحساسك الصحيح بأنة شاذ كمعظم الرجال العازبين الاكثر وسامة من عمرة |
| İsmini Wells koydum. Çünkü onun çok derin olduğunu söyleyebilirdim. | Open Subtitles | وجعلت أسمة ويللس لأني أستطيع أن أقول بأنة |
| Yetim bebekler bunun mantıksız olduğunu bilirler. | Open Subtitles | الأطفال الرضع اليتامى يكتشفوا بأنة لايوجد فائدة في هذا |
| Dünyayı görmeye ihtiyacı olduğunu söyleyen kişi sendin. | Open Subtitles | لقد كنتي الشخص الذي يقول بأنة بحاجة لرؤية العالم |
| İçimden bir ses ne yaptığımızın farkında olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أتعرف , لدى شعور سيىء بأنة يعرف بالضبط ما نفعلة |
| Sizin teröristlerle bir bağlantınız olduğunu tahmin etmemiz için elimizde bir çok delil var | Open Subtitles | قواتك لن تفعل شيئا. لدينا ايباب بأنة مشترك فى نشاطاط ارهابية |
| Ve eğer ona dansta olanın sen olduğunu söylersen bu video heryerde olur. | Open Subtitles | واذا أخبرتة بأنة أنتي. فسوف ننشر الفيديو في كل مكان. |
| Elinde bu itirafı anlamsızlaştıracak bir şeylerin olduğunu söyle bana. | Open Subtitles | أخبرني بأنة لديك شيئاً سجعل الاستجواب بلا معنى. |
| - Doyle, bana onun el çabukluğuyla komşularını eğlendiren işsiz bir sihirbaz olduğunu söyleme sakın. | Open Subtitles | دويل" لا تخبرنى" بأنة ساحر عاطل يسلى الجيران بخفة يده لا تخبرنى بذلك |
| Doyle, bana onun el çabukluğuyla komşularını eğlendiren işsiz bir sihirbaz olduğunu söyleme sakın. | Open Subtitles | دويل" لا تخبرنى" بأنة ساحر عاطل يسلى الجيران بخفة يده لا تخبرنى بذلك |
| Jem ve ben onun bunda çok başarılı olduğunu itiraf etmek zorundaydık. | Open Subtitles | انا و"جيم" كان علينا الإعتراف بأنة كان جيداً فى ذلك |
| Jem ve ben onun bunda çok başarılı olduğunu itiraf etmek zorundaydık. | Open Subtitles | انا و"جيم" كان علينا الإعتراف بأنة كان جيداً فى ذلك |
| Hayır, bir adamdan daha fazla olduğunu düşünen bir adam. | Open Subtitles | لا، رجل يعتقد بأنة أكثر من رجل |
| Ona, bana hala borçlu olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | . أخبره بأنة ما زال مديون لى بواحدة |
| Türkçeye çeviren NFS Herkes bana, bunu başarmanın zor olduğunu söylüyor | Open Subtitles | كل شخص يخبرني بأنة من الصعب فعلها |
| Erkek kardeşinin hasta olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قالت بأنة شقيقها |
| - Onlara... hırsızlık olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبرهم بأنة يوجد مقتحمين |