| Anlaşıldı, Hotch. Havaalanında buluşuruz. - İyi olduğuna emin misin? | Open Subtitles | لكَ مآ تُريد هوتش سوف نلتقي في المطآر هل أنتِ مُتأكدة بأنكِ بخير ؟ |
| Döndüğünde bize katılacak ama iyi olduğuna eminsen... | Open Subtitles | وسوف تنظم إلينا قريباً عندما تعود ولكن لو كنتِ متأكده بأنكِ بخير |
| İyi olduğuna dair bir işaret ver. | Open Subtitles | أعطينا نوع من الإشارة بأنكِ بخير. |
| İyi olduğundan emin olmak ve bir şeye ihtiyacın olursa diye. | Open Subtitles | تعلمي، لكي أتأكد بأنكِ بخير أو أنّك تحتاجي أيّ شيء. |
| Evet, sadece iyi olduğundan emin olmak istedim. | Open Subtitles | لقد أردت الاطمئنان عليكِ و التأكد بأنكِ بخير |
| Tamam. İyi olduğuna eminsin yani? | Open Subtitles | حسناً, هل أنتِ متأكدة بأنكِ بخير ؟ |
| İyi olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنتي متأكدة بأنكِ بخير ؟ |
| İyi olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة بأنكِ بخير .. |
| İyi olduğuna çok sevindim. Seni seviyorum. | Open Subtitles | أنا مسرورة بأنكِ بخير أحبكِ |
| iyi olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة بأنكِ بخير ؟ |
| Önce, senin iyi olduğuna emin olacağız. | Open Subtitles | أولاً، نتأكد بأنكِ بخير |
| - İyi olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنتي متأكده بأنكِ بخير ؟ |
| İyi olduğundan eminmisin, tatlım? | Open Subtitles | أأنتِ متأكدة بأنكِ بخير حبيبتي؟ |
| Eğer kapıyı açarsan iyi olduğundan emin olacağım. | Open Subtitles | أفتحي الباب , أريد أن أتأكد بأنكِ بخير |
| İyi olduğundan emin olmam gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد توجبَ علي التأكدُ بأنكِ بخير. |