| hepsiyle birden kavga etmek istediğini söyledi eğer kazanırsanız paranız sizde kalır. | Open Subtitles | لقد قال بأنه يريد مقاتلتكم جميعاً اذا انتصرتم ، فتستطيعون الاحتفاظ بالنقود |
| Dragan hapları ve Dük'ü istediğini söyledi. Dük ne cehennemde? | Open Subtitles | دراجان قال بأنه يريد الأقراص والدوق , أين الدوق ؟ |
| Evet, haftalardır arayıp duruyordu ve bu sabah arayıp beni görmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | أجل، لقد كان يُراسلني ليطلب حضوري إليه منذ أسابيع، ولقد اتصل اليوم، وقال بأنه يريد رؤيتي |
| Patronum kitabımı tamamladığım zaman bir incelemek istiyormuş. | Open Subtitles | رئيسي يقول بأنه يريد الإطّلاع على كتابي حينما انهيه, وأنه لأمرٌ رائع. |
| Dedi ki; herkesin mahkemenin adil olduğunu düşünmesini istiyormuş. | Open Subtitles | عملت لعمك ِ لسنوات هو قال بأنه يريد أن يعتقد الجميع بأن المحاكمة كانت عادلة |
| Bakıcısı bizi arayıp Hector'un bizimle görüşmek istediğini söylemiş. | Open Subtitles | ممرضته إتصلت بنا، تقول بأنه يريد الإفصاح عن أمر. |
| ...bir polis memuruna annesini görmek istediğini söylemiş. | Open Subtitles | وأخبر مراسل الشرطة بأنه يريد رؤية والدته. |
| Beraber olmak istediğini söylemişti ama neredeydi? | Open Subtitles | لقد قال بأنه يريد أن نكون معاً لكن أين هو؟ |
| Oğlum bana sanat okuluna gitmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرني ابني بأنه يريد أن يلتحق بكلية الفنون |
| - Annem onun, senin kıçına tekmeyi basmak istediğini söyledi. - Hayır. Yani, evet. | Open Subtitles | ـ امي تقول بأنه يريد ان يركل مؤخرتك ـ لا ، اعني نعم |
| Britanya'yı yenilgiye uğratmak istediğini söyledi ama yaptığımız şeyler polisin yaptığından farksız! | Open Subtitles | قال بأنه يريد هزيمة بريطانيا، لكننا نقوم بأعمال الشرطة |
| James, biraz önce okula yalınayak gitmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | جيمس قرر لتوه بأنه يريد الذهاب حافٍ للمدرسة |
| İnsanların bu iş bitmeden 12 ceset olacağını bilmesini istediğini söyledi. | Open Subtitles | قال بأنه يريد أن يَعلم الناس أنه سيقتل 12 شخصا |
| Bu akşam seninle biraz gezmek istiyormuş. | Open Subtitles | قال بأنه يريد أن يأخذ جولة معكِ الليلة |
| Umut Üssü bir dahaki sefere yüzden fazla insan daha göndermek istiyormuş. | Open Subtitles | وميدان (هوب) يقول بأنه يريد إرسال أكثر من مائة شخص المرحلة المقبلة |
| Joyce'a, bu akşam 9:00'da burada benimle buluşmak istediğini söylemiş. | Open Subtitles | ولكنه أخبر (جويس) بأنه يريد مقابلتي هنا في التاسعة الليلة |
| Hoyt ölüyormuş, ...ve korumasına beni görmek istediğini söylemiş. | Open Subtitles | هويت) يحتضر) وأخبر الحراس بأنه يريد أن يراني |
| senin gibi doktor olmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | قال بأنه يريد ان يكون طبيبا مثلك |
| Çünkü Hector, kendisinin Lynch'i halk önünde ifşa etmek istediğini söylemişti. | Open Subtitles | -لأنّ (هيكتور) قال بأنه يريد إتهام (لينش) علناً |