"بأنّ لديّ" - Traduction Arabe en Turc

• olduğunu
• var

O zaman korumaya değer bir şeyim olduğunu sanmıştım. Evliliğim.
بذلكَ الوقت ظننتُ بأنّ لديّ ما يستحق الدفاع عنه زواجي

Evet, çöpçüyü telefonun başında gördüm... bu yüzden de çöpümü aşağı indirebilecek kadar vaktimin olduğunu düşünmüştüm.
رأيتها، ثمّ عندما جلبت القمامة لم تكُن هنا، كان أحدهما يجري مُكالمة، لذا اعتقدت بأنّ لديّ وقت لجلب قمامتي.

Kıçımda bir dövme olduğunu da söylemiş miydim?
هل أخبرته أيضاً بأنّ لديّ وشم على أسفل ظهري؟

3 veya 4 gününüz var da ne demek?
ماذا تعني بأنّ لديّ 3 أو 4 أيام؟ حسناً، لقد تجاوزنا النكران

Ama böyle zamanlarda tartıştığımızda, hatırlıyorum ki onunla daha fazla ortak yanımız var.
لكن أوقات كهذه عندما نتجادل، فذلك يذكّرني... بأنّ لديّ قواسم مشتركة أكثر معها

Arenamda silahlı bir kaçak olduğunu mu söylüyorsunuz?
هل تقول لي بأنّ لديّ هارب يحمل سلاح يركض في صالتي؟

- Agorafobim olduğunu biliyorsun.
تعرفُ بأنّ لديّ رهابٌ من الأماكن العامة.

Etrafta insanlara bir çeşit Yahudi karşıtı kara cahilliğimin olduğunu mu söyleyecek?
يتجوّل مخبراً النّاس بأنّ لديّ مهبل معادي للساميّة ؟

Fakat kamyonda bir silahım olduğunu bilmiyordu.
ولم يكن يعلم بأنّ لديّ مسدساً في الشاحنة

Peder, size çıkarmak istediğim bir günahım olduğunu söyledim.
أبي, أخبرتك بأنّ لديّ إثماً أعترف به.

- ...olduğunu umursuyor musun? - Merak etme.
-ولكن هل تهتمّين بأنّ لديّ فتاة صغيرة هنا تحاول النوم؟

Birkaç ay önce, bir ikizimin olduğunu öğrendim, daha sonra benden yerine geçmemi, bu sırrı korumamı, gerçek anamızı bulmayı ve yaşamaya devam etmemi istedi.
منذ بضعةِ أشهرٍ، إكتشفتُ بأنّ لديّ توأمةٌ، ومِن ثمَّ سألتني بأن أحل محلّها، أُبقي السّر، أجد أمّنا الحقيقيّة وأحاول البقاء على قيدِ الحياة.

İki tane yoyom olduğunu söylemeyi unuttum mu yoksa?
هل نسيت إخبارك بأنّ لديّ بلبلان؟

Ama elimde kasetlerin olduğunu bilmesi gerekti.
"و لكنّي أردتُ إعلامُه بأنّ لديّ الأشرطه"

Federal düzeyde güvenlik soruşturması yetkim olduğunu biliyorsun değil mi?
... أنتِ تعرِفين بأنّ لديّ تصريحٌ أمني على المستوى الإتّحادي، صحيح؟

Yapmam gereken işler olduğunu ve Naomi'nin, ...arkadaşlarını buraya getirmesini engellemem gerektiğini söyledi.
قال بأنّ لديّ عمل عليّ إنجازه، بأنّ عليّ ردع تلك المرأة، (ناعومي) من جلب بقية جماعتها إلى هنا

Şansımıza hırsızlık geçmişim var.
إنهُ لمن الحظ بأنّ لديّ هذا الجاكيت لأسرقه

Senin için çok güzel bir hediyem var.
حسناً، أعتقد بأنّ لديّ شيئاً جميلاً للغاية من أجلكِ

Sence benim altı çocuğum var ve akrabalarımla mı yaşıyorum?
... أتعتقد بأنّ لديّ ستّة أطفال وكلّ أقربائي يقنطون هناك، ها؟