| Bu nedenle, beni tutuklama veya sorguya çekme hakkınızı kabul etmiyorum. | Open Subtitles | ولذلك، لا أعترف بحقكم بإعتقالي أو إستجوابي من فضلك |
| Suudi Arabistan'da hakkımda tutuklama emri vardı. | Open Subtitles | كان هناك أمر بإعتقالي في المملكة العربية السعودية |
| Beni tutuklayacak, suçlayacak, ve mahkemeye çıkaracak. | Open Subtitles | سيقوم بإعتقالي, ويتوجيه التهم إليّ ويجعلني أمثل أمام المحكمة |
| tutuklayacak mısın? | Open Subtitles | هل سوف تقوم بإعتقالي ؟ |
| Beni tutuklamayacak mısın? | Open Subtitles | أنتم لن تقوموا بإعتقالي, صحيح ؟ |
| - Beni tutuklamayacak mısın? | Open Subtitles | -الن تقوم بإعتقالي |
| Beni tutuklamak istiyorsan vurmak zorundasın. | Open Subtitles | إن كنتِ ترغبينَ بإعتقالي فحينها يجبُ عليكِ إطلاقُ النارَ علي أولاً |
| - Onu Vicki'nin ölümünü örtbas etmekle suçladım o da beni tutuklamakla tehdit etti. | Open Subtitles | امي؟ اتهمتها بالتغطية على موت (فيكي) و هددت بإعتقالي |
| Hakkımda tutuklama emri var. | Open Subtitles | هناك مذكرة بإعتقالي |
| Beni tutuklayacak mısın? | Open Subtitles | هل ستقومين بإعتقالي الآن ؟ |
| Hâlâ beni tutuklamak istiyor musun? | Open Subtitles | هل ترغبين بإعتقالي ؟ |
| Ve onların yapmaya çalıştığı... Aslında yaptığı, beni tutuklamak oldu. | Open Subtitles | لقد قاموا بإعتقالي |
| Beni tutuklamakla büyük bir hata ettin. - Al bunu. | Open Subtitles | قمت بخطأ كبير بإعتقالي. |