| Giysilerini kutsadı bu yüzden en ihtiyacın olduğu anda seni uçurup götürecektir. | Open Subtitles | لقد باركت ثيابك لكي تقدر على الطيران بك بعيدا عندما تكون في حاجة ماسة لذلك |
| Kilise savaşı kutsadı. | Open Subtitles | لقد باركت الكنيسة الحرب |
| 5 gün önce Daphne Zimmer Stephen Burkett ile konuşuyor. | Open Subtitles | هذا " ستيفان باركت " مع " دافني زيمر " على الهاتف قبل خمس أيام |
| Stephen Burkett'in tutuklandığını duydum. | Open Subtitles | بقد سمعت أنه تم اعتقال ستيفان باركت |
| Masamızı bu nimetlerle kutsadın. | Open Subtitles | لقد باركت طاولتنا بعطاياك السخيه |
| Oh, Tanrım, sen birini kutsayınca nasıl mutsuz olabilir ki? | Open Subtitles | "يا إلهي، إن باركت شخصاً ما.." "كيف له أن يصبح حزيناً؟" |
| - Tanrılar evliliği kutsadı. | Open Subtitles | باركت الآلهة الزواج |
| Kraliçe birlikteliğimizi kutsadı! | Open Subtitles | الملكة باركت إتحادنا! |
| Bence Stephen Burkett'in. | Open Subtitles | " اعتقد أنه " ستيفان باركت |
| Sen, Reggie Dewall'u kutsadın. | Open Subtitles | لقد باركت ريجي .. ديوال |
| Oh, Tanrım, sen birini kutsayınca nasıl mutsuz olabilir ki? | Open Subtitles | "يا إلهي، إن باركت شخصاً ما.." "كيف له أن يصبح حزيناً؟" -باركوا الزوجين |