| Dokuzuncu protokol. Binadaki herkese derhal tahliye olmalarını söylüyorum. | Open Subtitles | البروتوكول التاسع، أخبر جميع من في المبنى بالإخلاء الفوري |
| Baylar bayanlar, olası bir bomba ihtimaline karşı burayı tahliye ediyoruz. | Open Subtitles | ،سيداتي وسادتي ،نحن سنقوم بالإخلاء الفوري لإحتمالية وجود قنبلة |
| tahliye uzaktan aktif edilen kartlar ile gerçekleşti. | Open Subtitles | كان يتم التحكم بالإخلاء عن بعد, بواسطة تذاكر مرور |
| tahliye alarmı! Lütfen acilen en yakın çıkışa gidin. | Open Subtitles | هذا انذار بالإخلاء توجّهوا رجاءً لأقرب مخرج |
| - Bak işe yaradı. - Tahliyeye başladılar. | Open Subtitles | إنظري ، لقد نجح إنهم يقومونَ بالإخلاء |
| tahliye alarmı! Lütfen acilen en yakın çıkışa gidin. | Open Subtitles | هذا انذار بالإخلاء توجّهوا رجاءً لأقرب مخرج |
| Dört ay geçmesine rağmen, Margaret bombalama günü tahliye edildiğinden beri hala ondan bir iz yok. | Open Subtitles | بعد أربعة أشهر، مازال لم يظهر أيّ أثر لها منذ أن قامت بالإخلاء يوم حدوث الإنفجار. |
| O bir yana, tahliye emri verildi! | Open Subtitles | الأهم من ذلك أن أهل المدينة تلقوا أمرًا بالإخلاء |
| tahliye etmeleri emredildi ama çitlere tırmanıyorlar. | Open Subtitles | لقد أخبروهم بالإخلاء الفوري، لكنهم تسلقوا السياج. |
| San Jacomo Nükleer Santralindeki teknik bir arıza nedeniyle Nükleer Düzenleme Komisyonu tesis çevresindeki yakın alanlarda zorunlu bir tahliye başlattı. | Open Subtitles | بسبب عطل فني في محطة سان جوكمو النووية اللجنة النووية أصدرت أمر بالإخلاء للمناطق القريبة التي تحيط بالمنشأة |
| tahliye edersek casusumuz olduğunu anlarlar. | Open Subtitles | لو قمنا بالإخلاء فسيعرفون إنّ لدينا جاسوساً بينهم |
| Zarar görebilecek konumda olan bütün Çinlilerin tahliye edilmesi için emir verdim bile. | Open Subtitles | لقد أمرت بالإخلاء الفوري لأي من الرعايا الصينيين المحتمل بأن يتأذون |
| Sizi teker teker tahliye etmeye başlayacağız. | Open Subtitles | حسناً جميعاً, سنبدأ بالإخلاء كل شخص على حدة |
| Artık önemli değil. tahliye emri aldık. - Niye? | Open Subtitles | لم يعد يهم ذلك الآن لدينا أوامر بالإخلاء |
| Sessizce bütün sınıfları teker teker, tahliye etmeye başlayacağız. | Open Subtitles | سنقوم بالبدء بهدوء بالإخلاء بصف دراسي واحد كل مرة |
| Bu yüzden kendi güvenliğiniz için Wayward Pines'ı bir an önce tahliye etmeye başlamamız gerekiyor. | Open Subtitles | وأنه علينا البدأ بالإخلاء الفوري للمدينة، لحمايتكم |
| Kiraladığı bir daireyle ilgili tahliye ihbarı olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | تبين أنهم قدموا إخطارا بالإخلاء أمس للشقة التي قام بتعيينها. |
| tahliye ihbarnamesi umut ve amaç hissi vermiyorsa ne verir ki? | Open Subtitles | إذا لم يمنحنا إرسال إشعارات بالإخلاء شعوراً بالأمل والهدف فما الذي سيجعلنا نشعر بهما؟ |
| Tahliyeye onsuz başlayamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا البدأ بالإخلاء بدونها |
| Tahliyeye planlandığı gibi başlamalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نبدأ بالإخلاء كما هو مخطط |
| - Tahliyeye hemen başlamalıyız. | Open Subtitles | علينا البدء بالإخلاء |