| Peki sana buraya taşınmayı düşündüğü mü söylesem? | Open Subtitles | وماذا إن أخبرتك بأني أفكر بالانتقال إلى هنا؟ |
| Evet , buraya taşınmayı düşündüğünü söylemişti, fakat bunun olacğını sanmam. | Open Subtitles | نعم، ولكنّها قالت أنّها تفكر بالانتقال إلى هنا ولا أعتقد أن هذا سيحصل |
| Eminim Sheldon'la yaşayan herif yanına taşınmaya karşı çıkmaz. | Open Subtitles | حسنا, أنا متأكد بأن الشاب الذي يسكن مع شيلدون لن يمانع بالانتقال للسكن معك |
| Onu buraya taşınmaya ikna etmeye çalışıyorum. O yüzden lütfen diğerlerine nazik ol! | Open Subtitles | أحاول أن أقنعه بالانتقال إلى هنا، لذا من فضلكم كونوا لطيفين مع الغرباء! |
| taşınmak için geldiğinde ise büyükannem meraklanıp sordu. | Open Subtitles | إلا عندما قام بالانتقال سألتني الجدة عن المستأجر |
| Doktor ışınlanma konusunda oldukça iyidir. | Open Subtitles | الدكتور ماهرٌ جداً فيما . يتعلق بالانتقال الآني |
| Herhalde siz yakında taşınmakla çok meşgul olacaksınız ben de o yüzden ayakaltından çekileyim dedim. | Open Subtitles | أعتقد بأنكم ستكونون مشغولين بالانتقال قريباً، لذا فكرت من الأفضل أن أخرج. |
| Belki daha az pahalı bir yere taşınmayı düşünürsün... özel bakımevi gibi.. | Open Subtitles | ربما يجب أن تفكري بالانتقال لمكان ما أقل تكلفة كدار للمسنين |
| Atlanta'ya ninemin yanına taşınmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | أفكر بالانتقال إلى الجنوب إلى أطلانطا مع جدتي |
| Bu şekilde dönerek gitmeyen başka bir yere taşınmayı hiç düşündün mü? | Open Subtitles | هل فكرت بالانتقال إلى مكان لا يمكنه التدحرج بعيدا؟ |
| Eğer bilmek istiyorsan, buraya taşınmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | إذا كنت مصراً أفكر بالانتقال إلى هنا |
| Buraya taşınmayı gerçekten düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل تفكر حقاً بالانتقال إلى هنا؟ |
| Buradan taşınmayı istemediğinde kızmadım. | Open Subtitles | لم أغضب حينما لم ترغبي بالانتقال من هنا |
| Yanıma taşınmaya ne dersin? Hı hı. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | ما رأيك بالانتقال معي ؟ ماذا ؟ |
| LRA diğer ülkelere taşınmaya başlar başlamaz Jacob ve diğer Ugandalılar Kony yüzünden acı çeken bütün insanlar adına konuşmak için Birleşik Devletler'e geldiler. | Open Subtitles | وكما أن الـ إل أر أيه قد بدؤا بالانتقال لدول أخرى جيكوب وبقية الأوغنديين قد جاؤا إلى الولايات المتحدة ليتكلموا بالنيابة عن الأشخاص الذين يعانون بسبب كوني |
| Onu hep Montreal'e taşınmaya ikna etmeye çalışırdım. | Open Subtitles | لطالما حاولت إقناعها بالانتقال إلى "مونتريال |
| Yeni Zelanda'ya taşınmak istemiyoruz. | Open Subtitles | ترين, أنت حقاً لاترغبين بالانتقال إلى نيوزلاندا |
| Biraz daha iyileşince, onun için evden taşınmak daha kolay olacak. | Open Subtitles | سـ... سيكون الأمر أسهل عندما تسمح صحته بالانتقال من هنا |
| Doktor ışınlanma konusunda oldukça iyidir. | Open Subtitles | الدكتور ماهرٌ جداً فيما . يتعلق بالانتقال الآني |
| Asgard'lar güverteye ışınlanma izni istiyorlar, Efendim. | Open Subtitles | يطلب الـ(آزغارد) الإذن بالانتقال إلى متن السفينة يا سيّدي |
| Yapma, ayda bir kez taşınmakla tehdit eder. | Open Subtitles | رجاءا انها تهدد بالانتقال مرة كل شهر |