| Eğer bunu rapor edersen... kovulursak ve tutuklanırsak, şu anki duruma yardımcı olamayız. | Open Subtitles | ...اذا قمتى بالتبليغ عن هذا لن يمكننا المساعدة اذا تم طردنا والقبض علينا |
| Bunu rapor ettigimde, kendini Duster larla uctugun icin sansli sayacaksin. | Open Subtitles | حينما اقوم بالتبليغ عن هذا, ستكون محظوظا اذا حلقت من اجل المحاصيل الزراعية |
| rapor vermezsem ve böyle şehirde dolaşıp durursak birisi mutlaka fark edecektir. | Open Subtitles | اذا لم أقم بالتبليغ عن مكان تواجدى وبقينا نقود فى جميع انحاء المدينه فسيلاحظ أحداً ما ذلك |
| Desteğe ihtiyacın olursa geri rapor ver. Hiç tereddüt etme. | Open Subtitles | قومي بالتبليغ إذا أحتجتِ إلى المُساعدة، إيّاكِ وأن تتردّدي. |
| Evlerde ve diğer yerlerde şüpheli bir durumla karşılaşanların polise haber vermesi isteniyor. | Open Subtitles | ننصح سكان تلك المناطق بالتبليغ عنأىنشاطمشبوه |
| Kayıp ihbarında bulunmamanızın sebebi buydu. | Open Subtitles | لماذا لم تقوم بالتبليغ عن إختفاءه أبداً ؟ |
| İkizlere sahip olmanın en önemli noktası birinizin gizli kalarak bilgi toplaması, diğerinizin FBI'a rapor etmesi. | Open Subtitles | المغزى من وجود توأم حتّى تكون إحداكم متخفيّة تجمع المعلومات وتقوم الأخرى بالتبليغ لمكتب التحقيقات |
| Artık enkaz gecesinde gördüklerinizi rapor vermenin göreviniz olduğunu anlamışsınızdır. | Open Subtitles | لذا انت تفهم أن واجبك القانوني .أن تقوم بالتبليغ ماذا رأيت ليلة الحُطام؟ |
| İnsanlar daha önce görmedikleri hayvanları rapor ediyorlar. | Open Subtitles | يقوم الناس بالتبليغ عن حيواناتٍ لم يروها من قبل |
| Bekle bir saniye. Onu kayıp olarak rapor etmedin. | Open Subtitles | مهلًا للحظة, لم تقم بالتبليغ بأنها في عداد المفقودين |
| Seni içeriye rapor eden kişi, Yarbay Nakatome imiş. | Open Subtitles | الذي قام بالتبليغ عنكLt. Colonel Nakatome كان |
| Neden onun kayıp olduğunu rapor etmediniz? | Open Subtitles | لماذا قمت بالتبليغ عنه على أنه مفقود؟ |
| Yoldaş binbaşı, rapor vermeme izin verin! | Open Subtitles | أيّها الرفيق الرائد، إسمح لي بالتبليغ |
| Hapşırırsanız rapor tutarım. | Open Subtitles | , سوف أقوم بالتبليغ عنكم إذا عطستم |
| Lisbon bizi rapor etse de, umurum da değil. Ne olursa olsun, ikimiz birlikte üstesinden geleceğiz. | Open Subtitles | أردتُ إعلامكِ بأنني لستُ قلقاً بشأن قيام (ليزبن) بالتبليغ عنّا سننجح الأمر، مهما حصل |
| - rapor etmekle uğraşmayın. - Tamam. | Open Subtitles | لا تزعج نفسك بالتبليغ - حسناً - |
| Doğru frekansı bulursam ve rapor ver. | Open Subtitles | ...يجب أنْ أجد ..."الجانب, ثمّ قمْ بالتبليغ" لقدْ فعلتها - "علم" - |
| Bu yüzden de Charlie'nin sonuçlarıyla oynadığın için seni rapor etmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لهذا السبب قمت بالتبليغ عنكِ لتزوير فحوصات (تشارلي) |
| - Hırsızlığı rapor etmişti ama buraya geldiğimizde... | Open Subtitles | - حارس أمن - قام بالتبليغ عن سرقة .... |
| Bana polise gitmemi söylemişti. | Open Subtitles | بعدها بأسبوع او اثنان , نصحتي بالتبليغ عما حدث |
| Onu bulamadığımda kayıp ihbarında bulunurdum. | Open Subtitles | إنّ لم أستطع إيجاده أقوم بالتبليغ |