"بالتسوية" - Traduction Arabe en Turc

    • anlaşmaya
        
    • anlaşma
        
    • anlaşmak
        
    • üstüne gelmememi
        
    • uzlaşmaya varılmasını
        
    Devlet mahkeme dışında anlaşmaya gitti, Howell işine geri döndü... bununla beni suçlu ilan ediyor. Open Subtitles تَقومُ الولاية بالتسوية خارِج المَحكمَة. و تُعاد هاويل إلى وظيفتِها مِما يُلوِّح إلى أني مُذنِب و لكنني لستُ مَذنِباً
    anlaşmaya varılmamış olanlarla anlaşmaya varacaksınız. Open Subtitles عليكم التسوية مع كل من لم تقوموا بالتسوية معهن بعد
    Duke davasında 2 ay çalıştım ve tam anlaşmaya varacaklarken beni bir boşanma işine yolluyorlar. Open Subtitles لقد عملت شهرين على هذه القضية والآن عندما سيقومون بالتسوية
    En kötü ihtimalle anlaşma yaptığımıza düşük bir olasılık verirler ve bizi de mahkemede kazanmaya iterler. Open Subtitles أسوأ السيناريوهات هو أن نقبل بالتسوية وإن أجبرونا فسوف نكسب القضية في المحكمة
    anlaşma rakamını aşağıya çekmek için ne gerekiyorsa, elinden geleni yap. Open Subtitles حسنا قومي بأفضل ما تستطيعين أي شيء للقيام بالتسوية
    Bunu arkanda bırakmanın en hızlı yolu şu an anlaşmak ya da temyizin sonuçlanması beklersin, öfken dinmez- Open Subtitles أتفهم هذا ولكن أسرع طريقة لتجاوز هذه الأزمة هي القبول بالتسوية الآن وإلا فإن أمامكِ سنوات من الاستئناف
    anlaşmak isteyeceğimi düşünmüş olabilir. Open Subtitles ربما اعتقد أنني سأرغب بالتسوية
    Biliyorum, ama sen zamanında bana gelmiş ve Folsom Foods davasında üstüne gelmememi istemiştin Open Subtitles أعرف ذلك، ولكنّكِ لجأتِ إليّ ذات مرة للقبول بالتسوية مع شركة فولسم الغذائية
    Robert Zane ile uzlaşmaya varılmasını önereceğim. Open Subtitles سأجعلهم يقبلون بالتسوية مع (روبرت زين)
    Öyle olacak çünkü anlaşmaya yanaşmıyor. Open Subtitles لو تركنا الحكم للمحلفين سوف نخسر سيكون الحكم للمحلفين لأنها لن تقبل بالتسوية
    Yani eğer anlaşmaya yanaşmazsa hapse gideceğim, değil mi? Open Subtitles أعني، إن لم ترضى بالتسوية فسأدخل السجن، أليس كذلك؟
    Bugün 12 milyon dolarlık bir anlaşmaya vardık. Open Subtitles لقد تلقينا اليوم عرضًا بالتسوية بمبلغ 12 مليون دولار
    Ama anlaşmaya varma, Loire'in kuzeyinde kalan tarımsal hakları al. Open Subtitles ولكن لا تقبلي بالتسوية ، احصلي على الحقوق الزراعية شمال نهر اللوار
    Şimdi anlaşmaya varırsak bir anda herkes kapıyı çalıp sadaka istemeye başlar. Open Subtitles إن قبلنا بالتسوية في هذه القضية، سيأتي الجميع إلينا مطالبين بحصة.
    anlaşma yapmamaktaki tek sebebin Harvey'in atılmasıydı. Artık yok. Open Subtitles السبب الوحيد لعدم رضاك بالتسوية هو حرمان هارفي رخصته ، لم بعد هذا موجودا
    Sonunda, onlarla bir anlaşma yaptım. TED لذا في نهاية المطاف ، قُمنا بالتسوية.
    - anlaşmak mı? Open Subtitles أقبل بالتسوية ؟
    Hiçbirimiz anlaşmak istemedik. Open Subtitles حسنا... لم يرغب أي منا بالتسوية.
    Biliyorum, ama sen zamanında bana gelmiş ve Folsom Foods davasında üstüne gelmememi istemiştin Open Subtitles أعرف ذلك، ولكنّكِ لجأتِ إليّ ذات مرة للقبول بالتسوية مع شركة فولسم الغذائية
    Robert Zane ile uzlaşmaya varılmasını önereceğim. Open Subtitles سأجعلهم يقبلون بالتسوية مع (روبرت زين)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus