| Kayıp olduğunu söylediğin belgeler olmadan arama izni bile çıkartamam. | Open Subtitles | لا أستطيع حتى تبرير أمر بالتفتيش بدون تلك الوثائق المفقودة |
| - arama emri olmadan giremezsiniz. - arama emri mi? | Open Subtitles | لن تستطيع الدخول دون مذكرة بالتفتيش إذن تفتيش ؟ |
| Bir arama yapıldı. Fotoğraflar çekildi ve olay yerinde parmak izi alındı. | Open Subtitles | قمنا بالتفتيش و التقطنا الصور و رفعنا بصمات الأصابع |
| Okulu Teftiş etmeye geldim ve sen oradaydın! | Open Subtitles | وفي النهاية وأنا أعمل بالتفتيش على المدرسة أجدكِ هناك مرة اخرى أمام عيني |
| Umarım arama izniniz vardır. | Open Subtitles | آمل أن لديكما أمر بالتفتيش. |
| Doğru söylüyordu. Memura rüşvet verdim. - Bu yüzden kaba kuvvet kullandı. | Open Subtitles | لم يُحطئ , لقد رشوت ذاك الرجل لم يأتِ بالتفتيش لهذا السبب |
| Ben Müfettiş Deacy. Bu da Müfettiş Silvestri. arama emrimiz var. | Open Subtitles | أنا المحقق دايسي وهذا المحقق سيلفستري لدينا أمر بالتفتيش |
| Evinizde uyuşturucu bulunduğuna dair arama emri var. | Open Subtitles | لدينا إذن بالتفتيش هناك بلاغ بوجود مخدرات بالمنزل. |
| Buna inansaydınız arama emriyle gelirdiniz. | Open Subtitles | إن كنتِ تصدقين هذا لجئتي و معك أمر بالتفتيش |
| Sizi tekrar görmek çok güzel. NCIS. arama emrimiz var. | Open Subtitles | مرحباً, سعدت برؤيتك مجدداً مركز التحقيقان, معنا أمر بالتفتيش |
| O da gider ve yargıçtan izni aldıktan sonra bir arama emri çıkartır. | Open Subtitles | فيطلب جلسة استماع للقاضي و يحصل على إذن بالتفتيش |
| Allen'ın evini arama iznini imzalamıyor. | Open Subtitles | لن يوقع علي تصريح بالتفتيش لبيت ألين لم لا؟ |
| Şu anda ajanlarımız arama izniyle beraber evindeler. | Open Subtitles | لدينا عملاء الآن بداخل منزلك لديهم أمر بالتفتيش |
| - ve bir kurşun kovanı arama emri çıkartmaz. | Open Subtitles | و غلاف رصاصة لا يجعلنا نملك الحق بالتفتيش |
| arama izniyle geri geldiğimde kıyafetler gitmişti. | Open Subtitles | قال المدعي العام أن الأمر كله مرفوض و من ثم عدت و معي أمر بالتفتيش, و كانت الملابس قد إختفت |
| Federallerin elinde arama emri varmış, evdeki bütün muhasebe dosyalarını götürmüşler. | Open Subtitles | كان مع الفيدراليين أمر بالتفتيش وقد صادروا كل ملفات المحاسبة من منزله |
| Kesinlikle. Sen elinde bir arama emri ile geri döndüğünde. | Open Subtitles | بالقطع , وهذا حين تعود ومعك إذن بالتفتيش |
| Kesinlikle. Sen elinde bir arama emri ile geri döndüğünde. | Open Subtitles | بالقطع، وهذا حين تعود ومعك إذن بالتفتيش. |
| Teftiş, lütfen! | Open Subtitles | سنقوم بالتفتيش ، من فضلكم لكل الطاقم |
| - Teftiş için içeri girmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أدخل، من فضلك وأقوم بالتفتيش |
| - Bu yüzden kaba kuvvet kullandı. | Open Subtitles | -لم يأتِ بالتفتيش لهذا السبب . |