| dağlarda gizlenmiş silahlı adamlar hala faşist rejimle başa çıkmaya çalışıyorlardı. | Open Subtitles | أثناء اختبائهم بالجبال استمر رجال مسلحون في محاربة النظام الفاشيستي الجديد |
| Öğrencilere gelince; bir kısmı devrimci arınma adına dağlarda birbirini katletti... | Open Subtitles | أما بالنسبة للطلاب, فالبعض منهم قتلوا بعض بالجبال |
| Etrafı Dağlarla çevriliyken daha fazla adam temin edemez. | Open Subtitles | لا يُمكنها تموين جيش بهذا الحجم لأجلٍ غير مسمى. دَع عنكَ أنّه معزولٌ بالجبال. |
| Dağlarla kaplı ve küçük eyaletlere bölünmüş ülke hangisi? | Open Subtitles | سيدة "غودبر" أخبريني , ما هي البلاد المليئة بالجبال |
| Arkadaşlarıyla Dağda kamp yapıyor ama bir kaç gün içinde dönecek. | Open Subtitles | إنها في معسكر بالجبال مع بعض الأصدقاء، لكنها سترجع بعد بضعة أيام، وستتمكن من مقابلتها حينئذٍ. |
| Dağları bilirim, her vadiyi ve nehri. | Open Subtitles | انا اعرف بالجبال كل وادي وكل جدول |
| Göl yükseldiği için dağlar tarafından çevrilmiştir. | Open Subtitles | و بعدما تم رفعها ، أصبحت البحيرة محاطة بالجبال |
| Bazıları yiyecek toplamaya ve ailelerine bakmaya yoğunlaşırken savaş taraftarı Gonta, dağlarda peşinden gelecek kişiler aradı. | Open Subtitles | بينما قام البعض بالتركيز على جمع الطعام و العناية بالعائلة جماعة جونتا بحثوا بالجبال لمن سيسير معهم |
| Batıda, çok uzak dağlarda bir yerler var. | Open Subtitles | هناك مكان بالجبال العاليه بالجهه الغربيه البعيده |
| Tanıştığımız kadın onun dağlarda olduğunu söyledi. Nerede biliyor musunuz? | Open Subtitles | المرأةالتي قابلناها قالت، انه بالجبال هل تعرف أين ؟ |
| dağlara çıkarak başka kabileler aramalıyız. dağlarda zebaniler var... | Open Subtitles | ـ ينبغي أن نذهب للجبال نبحث عن القبائل الأخرى ـ يوجد وحوش بالجبال |
| Çok vaktimiz var. dağlarda gece uzun geçer. | Open Subtitles | لدينا الكثير من الوقت والليل طويل بالجبال |
| Cehennem Dağlarla kaplıdır. Onlar bize ait değil. | Open Subtitles | جهنم مليئة بالجبال هؤلاء ليسوا هم |
| Santiyago gibi burası da süzülen kuşlar için ideal Dağlarla çevrili. | Open Subtitles | مثل سانتياغو, -انها محاطة بالجبال مثالية بالنسبة للطيور المحلقة. |
| Dağda bir yerlerde annesi yaralanmış bir çocuk var. | Open Subtitles | إنها طفلة مع أمها المصابة بالجبال ـ اذهبي ـ حسنٌ |
| Hasegawa Masamichi Kime: Yoshiyama Kazuko Önümüzdeki dört ay boyunca Toyama'da Dağda olacağım. | Open Subtitles | سوف أقوم بتصوير فلم بالجبال لمدة 4 شهور |
| Dağda kalmak istemişti. Yüzbaşı... | Open Subtitles | سيتمنى لو أنه بقى بالجبال. |
| Dağları bilirim, her vadiyi ve nehri. | Open Subtitles | انا اعرف بالجبال كل وادي وكل جدول |
| Yok. Etrafımızı dağlar sarıyor, vadinin en dibindeyiz. | Open Subtitles | لا, نحن محاصرون بالجبال ونحن نقع في نهاية وادٍ |
| "dağlara çıktım... ve Vaat Edilmiş Toprakları... gördüm." dediği konuşma. | Open Subtitles | ذلك الخطاب حيث يقول لقد كنت بالجبال ورايت الارض الموعده |
| dağlarda İÇİNDE ÇOK SAYIDA KOYUNUN OLDUĞU BİR MEZARLIK BULUNDU | Open Subtitles | "راعياً يحفـرُ قبوراً بالجبال" |
| Bir geyik, gökkuşağı ve dağlardaki bir gölle ilgili bir şiir. | Open Subtitles | ما معناها ؟ ,إنها قصيدة عن الغزال و قوس قزح و النهر بالجبال |