| Eşi Bir Mayıs'tan sonra Gazeteyi arayıp kayıp olduğunu söyledi. | Open Subtitles | زوجتة اتصلت بالجريدة بعد الحادثة لتقول انة اصبح مفقوداً |
| Bazı insanlar Gazeteyi ellerinde hissetmek ister. | Open Subtitles | بعض النـاس مازالوا يفضلون الشعور بالجريدة في أيديـهم. |
| Tamam, ikinci soru. gazetede kaç kişi kaynakların adını biliyor? | Open Subtitles | ثانيا، كم عدد الناس الذين بالجريدة ويعلمون عن المصادر ؟ |
| Birkaç hafta sonra gazetede bir sürü aşırı doz haberi okudum... | Open Subtitles | وبعد بضعة أسابيع، أقرأ بالجريدة حول سلسلة من جرعات المخدرات الزائدة |
| Tanrı aşkına, neden gazeteye reklam vermedin? | Open Subtitles | بحق الله، لماذا لم تضعي إعلاناً بالجريدة أيضاً؟ |
| Parayı aldığında gazeteye başka bir ilan ver. | Open Subtitles | لتضع إعلاناً آخر بالجريدة حين يكون المال بحوزتك. |
| Elektronik postama gazete ile sarmalanmış bir mail geldi... ...ve gazetede ölü bir adamın resmi vardı. | TED | استلمت صندوقا من البريد حيث كان ملفوفا بالجريدة و كانت هناك صورة في الجريدة لرجل ميت. |
| Bay Malhotra, elindeki gazete, dosya ya da benzeri bir şeyle hanımın kaba etlerine vururmuş. | Open Subtitles | كان السيد مالهوترا يضربها على مؤخرتها بالجريدة أو الملف أو أى شىء فى يده |
| Bu arada şu Gazetedeki fotoğrafınız... Hakkınızı yemişim. | Open Subtitles | بالمناسبة، تلك الصورة التي بالجريدة لمْ تُنصفك إطلاقاً. |
| Gazeteyi riske etmeyeceğim ama seni kurtaran adama kopya verebilirsin. | Open Subtitles | أنا لن أقوم بالمُخاطرة بالجريدة حتى يمكنّك رد الجميل .للرجلُ الذي أنقذكِ |
| Gazeteyi bakmış. Ve işte, artık herkes biliyor! | Open Subtitles | لقد أمسكت بالجريدة ووجدت قصتها هناك ليقرأها الجميع... |
| İşte al, sana Gazeteyi getirdim. | Open Subtitles | جئت لك بالجريدة |
| Korkarım ki Bayan St. George bu olay gazetede okuduklarınızdan biraz daha karmaşık. | Open Subtitles | أخشي يا أنسة سانت جورج... .. أن يكون هناك أكثر مما قرأتهِ بالجريدة |
| Belki de... gazetede veya Jackson'ın fotoğraf stüdyosunda çalışabilirim. | Open Subtitles | لذلك من الممكن أن أحصل على عمل بالجريدة اليومية أو معمل تصوير جاكسون |
| Condon rehinecilerle pazarlık için gazeteye ilan verdi. | Open Subtitles | والذي وضع إعلاناً بالجريدة لكي يجري تفاوضاً مع الخاطفين. |
| Parayı hazırlayınca gazeteye bir ilan daha verin. | Open Subtitles | لتضع إعلاناً آخر بالجريدة حين يكون المال بحوزتك. |
| Eh işte, ama bir gazeteye ilan verdikten sonra daha iyi olur. | Open Subtitles | لآ، و لكن رُبما سيكون الأمر أفضل حيّن نضع إعلاناً بالجريدة. |
| Buraya gazete için gelmedim. Genç bir kızı ve annesini arıyorum. | Open Subtitles | الأمر لا يتعلق بالجريدة أنا أبحث عن شــابة وأمــها |
| Mesele gazete değil. Genç bir kız ve annesini arıyorum. | Open Subtitles | الأمر لا يتعلق بالجريدة أنا أبحث عن شــابة وأمــها |
| Evet, fırsatım oldukça gazete okumaya çalışıyorum ve babamın adamlarından biri neler olup bittiği konusunda bana bilgi veriyor. | Open Subtitles | أجل، أنا على اطلاع بالجريدة وقتما استطيع وواحد من رجال أبي يبقيني على اطلاع على كل ما يحدث |
| Gazetedeki ilanınızdan ötürü aradım. | Open Subtitles | التي اعلنتم عنها بالجريدة اليوم |