| sıcak havayı deriye yakın hapseder ve ısıyı içerde tutar. | Open Subtitles | فهي تلتقط الحرارة من الهواء إلى الجلد لتبقيه مفعما بالحرارة |
| Hava çok sıcak ve tozlu ve nefes almak çok zor. | TED | الهواء كثيف بالحرارة والغبار، و التنفس صعب. |
| Belkide onlar sıcaklığı algılıyor veya sesi, yada başka birşeyi. | Open Subtitles | ربما تثار بالحرارة أو بالصوت أو أي شيء آخر |
| Zannediyorum hayvanlarla çalışırken ısı derecesine dikkat etmelisin. | Open Subtitles | يُفترض أن تكون مهتما بالحرارة بوجود الحيوانات |
| Bana o kadar yakındı ki. Vücudunun Sıcaklığını hissedebiliyordum. | Open Subtitles | لقد كانت بهذا القرب مني, كان بإمكاني أن أشعر بالحرارة تنبثق من جسدها |
| sıcaklık bir mil öteden hissedilebilir derecededir. | Open Subtitles | يمكن للمرء أن يشعر بالحرارة من على بعد ميل. |
| O sıcak gelmemeli, üzerinde pek fazla birşey yok. | Open Subtitles | لا يجب أن تشعري بالحرارة , فأنتِ لا ترتدين شيئاً |
| - Terlemedin mi, hava sıcak. | Open Subtitles | ألم تشعري بالحرارة وأنتِ تلعبين كرة الطائرة؟ |
| Eğer sıcak olursa örtüsünü aç. - Boynundan. | Open Subtitles | تأكد أن تنزع عنه الغطاء إن شعر بالحرارة. |
| Kendisi çok sıcak, çok soğuk, boğuluyor, kanıyor, göremiyor ve kimse neden olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | شعر بالحرارة الشديدة وبالبرودة الشديدة يختنق وينزف ولا يستطيع الرؤية ولا أحد يعرف السبب |
| Soslu et, krema ve bira iri parçalar halinde sıcak, sulu, kanlı, yağlı domuz ve sığır eti. | Open Subtitles | واللحم والمرق والكريم والبيرة ولحم الخنزير واللحم البقري والدسم واللحم الأحمر الكبير المليء بالحرارة والرطب |
| Sanırım parmaklarını taç yaprağının içine sokarak ısıyı hissetmen gerekiyor. | Open Subtitles | اعتقد أنه من المفترض عليك وضع اصابعك داخل التفاف البتلة لتشعر بالحرارة. |
| Ve bu gezegen çok uzakta buradaki azıcık ısıyı hissedebilmek için. | Open Subtitles | وهذا الكوكب بعيدٌ للغاية ليتأثر بالحرارة الخفيفة |
| Tesis beş kat aşağıda, böylece laboratuvardaki ısıyı kontrol edebiliyoruz. | Open Subtitles | المنشأة تمتد خمسة طوابق إلى أسفل وبذلك نتحكم بالحرارة في المعمل |
| Ve yemin ederimki 5 blok uzaktan sıcaklığı hissedebiliyoruz. | Open Subtitles | وأقسم لكم بأننا نشعر بالحرارة من مسافة أربع أو خمس بنايات |
| sıcaklığı vücudumda hâlâ hissedebiliyorum. Bugün bile... | Open Subtitles | ما زلتُ أستطيع الشعور بالحرارة على جلدي، حتى اليوم. |
| Vücudumun sıcaklığı düşüyor damarlarımdaki kan çekiliyor. | Open Subtitles | والشعور بالحرارة تفارق جسدي والدم يسري في عروقي |
| Pek çok diğer okyanus eko sistemleri küçük ısı artışlarına karşı çok hassastır. | Open Subtitles | أنظمة أخرى متعلقة بالمحيطات حساسة جداً لإرتفاع طفيف بالحرارة |
| Hissedebiliyor musun, Sıcaklığını? | Open Subtitles | يمكنك أن تحسّ، بالحرارة منه؟ |
| Bu da sıcaklık ve dolayısı ile yaşamı mümkün kılacak besin zinciri demek olabilir. | Open Subtitles | والذي يزوّده بالحرارة وربما يزوّده أيضًا بالمواد المناسبة الصالحة للحياة |
| Sanırım ateşim var. Hem yanıyor hem titriyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأن لدي حمّى أشعر بالحرارة و الارتجاف |
| Bilirsin, sıcaklıkla ilgili sorunlar... | Open Subtitles | أعني ، تعلمين ... المشاكل المتعلقة بالحرارة |
| Cinsel organından gelen ısıya bak. Lokum eritirsin burada. | Open Subtitles | اشعر بالحرارة تنبعث من أعضائها التناسلية يمكنك تحميص مارشمالو |
| Defol! Eğer Ateşin başına vurduysa git kendine bir savaş esiri bul. | Open Subtitles | اجلب لنفسك أسير حرب إن كنتِ تشعرين بالحرارة |
| Fazla ısındık ve eğer böyle boşa zaman harcamaya devam edersek, daha da beter olacağız. | Open Subtitles | نحن جميعاً نشعر بالحرارة وسنكون جميعاً أفضل لو توقفنا عن إضاعة الوقت |
| Bu kahrolası ülkede ilk defa terledim. | Open Subtitles | اول مرة اشعر بالحرارة منذ ان دخلت هذه البلاد اللعينة |
| sıcaktan, soğuktan ya da küçük şeylerden bahsetmiyorum. | Open Subtitles | انا لااتحدث عن احساسك بالحرارة او البرودةاو الوخزفحسب. |