| Uzun süreli hizmet ve iyi geçim vaadi. Sen, bakire misin? Diyelim ki öylesin. | Open Subtitles | وعود بالخدمة الطويلة و الأخلاق الحميدة ، هل أنت عذراء ؟ |
| İyi eğitimli, referansları iyi, beş yıl hizmet etme niyetinde. | Open Subtitles | على قدر كبير من التعليم، يمتلك أولويّـة التوظيف، ومُستعدّ لقضاء خمسة أعوام بالخدمة. |
| Bir hizmet olması gerektiği Viveamos, ve şimdi de zihinsel sorunları olan bir komşunuz var yaşlı adam nefret - | Open Subtitles | لا بد أنه لا يوجد أحد بالخدمة - لقد كرهت مكان سكننا القديم و الآن لدينا جار مضطرب عقلياً - |
| Muhaliflerin çoğunluğu, askerlik hizmeti tehdidi ile bile sindirilemeyen kadınlardı. | Open Subtitles | كان العديد من المنشقين من النساء.. واللاتي لا يمكن تهديدهن بالخدمة العسكرية |
| Orada korkunç bir itiş kakış var. servis yapan tek elemanları var. | Open Subtitles | ثمة ازدحام هنا، ويوجد شخص واحد يقوم بالخدمة |
| Jessi bir tek randevusuna bile gelmezse Sosyal Hizmetler'i aramakta tereddüt etmem. | Open Subtitles | في الحقيقة اذا لم تحظر جيسي جلسة من الجلسات لن اتردد في الاتصال بالخدمة الإجتماعية |
| "İyi eğitimli, iyi referansları var, beş yıl hizmet garantisi veriyor. | Open Subtitles | على قدر كبير من التعليم، يمتلك أولويّـة التوظيف، ومُستعدّ لقضاء خمسة أعوام بالخدمة. |
| Bence yaralandıktan sonra hizmet vermeye devam etmek... | Open Subtitles | اعتقد من أنه شرف له بأنه يريد أن يستمر بالخدمة بهذه الطريقه |
| Kara bayrağın önünde o ve ben durduğumuzda bir adam ona hizmet vermekten mutluydu. | Open Subtitles | عندما أكون أنا وهو تحت راية القراصنة يكون الفرد سعيداً بالخدمة تحت قيادته. |
| Diğer her şey yıkıldığında hizmet etmek için insanlığın son savunma hattı olmak için kalkan olmak için. | Open Subtitles | أن نستمر بالخدمة عندما يفشل كل شئ، أن نكون خط الدفاع الأخير للبشرية، أن نكون الدرع. |
| O seanstaki günahlarım adına tövbe etmek için hizmet yemini ettim. | Open Subtitles | لقد أقسمت بالخدمة من أجل التوبة عن ذنوبي التي كانت في الجلسة. |
| Ufacık bir çocukken de itibaren hizmet etmek istedim. | Open Subtitles | لقد أردت الإلتحاق بالخدمة منذ كُنت طفلاً صغيراً |
| Hizmete inanirim. Kariyerimi hizmet verme üzerine kurdum. | Open Subtitles | انا أؤمن بالخدمة وهي ما أسست مسيرتي المهنية عليه |
| Ama onun yerine, hizmet ve fedakarlık dolu bir kariyeri seçtim Amerikalı çocukların hassas beyinlerini yetiştirmek ve terbiye etmek amacıyla. | Open Subtitles | لكن بدل ذلك أخترت مهنة مليئة بالخدمة والتضحية من أجل رعاية و إثراء العقول الحساسة |
| Ayrıca askerlik hizmeti için fazla yaşlı olan beyler sizler de yerlerinize oturabilir misiniz? | Open Subtitles | وايضا الرجال الاكبر سنا من الالتحاق بالخدمة هلا عدتم الي مقاعدكم |
| Şu kamu hizmeti yerine kamu açıklaması yapsam olmaz mı? | Open Subtitles | لكن عوضاً عن القيام بالخدمة الإجتماعية أيمكنني القيام بإعلان خدمة حكومية؟ |
| Mahkeme zoruyla yapılan toplum hizmeti gibi. | Open Subtitles | الإجتماعية بالخدمة المحكمة من أمر أنه لو كما |
| Bununda en hızlı yolu, servis vasıtasıyla kontrollü yayılmadır. | Open Subtitles | أكثر وأكثر 'سريع و' دائما في تشغيل التحكم بالخدمة. |
| Size kin besleyen bir Gizli servis Ajanına suçu atmak planın bir parçasıydı. | Open Subtitles | ما هى الطريقة الافضل من وضعة فى اتصال مع عميل سابق بالخدمة السرية لدية حقد ضدك ؟ |
| Hayatım boyunca tek arzum bir Gizli servis ajanı olmaktı. | Open Subtitles | طوال حياتي كل ما رغبت به أن أكون عميل بالخدمة السرية |
| Eğer Jessi bir tek görüşmesine bile gelmezse Sosyal Hizmetler'i aramakta tereddüt etmem. | Open Subtitles | في الحقيقة , لو ان جيسي فقدت واحدة من الجلسات لن اتردد في الاتصال بالخدمة الاجتماعية |
| Yardımcı KUvvetlere komplo kurmak ve görevden kaçmak için diğerlerini de suça teşvik etmek | Open Subtitles | المؤامرة لتَحريض ومساعدة الآخرين على رفض طلب الاتحاق الفوري بالخدمة |
| Sosyal hizmetleri senin aradığını herkes biliyor. | Open Subtitles | الجميع هنا يعرف بأنكِ من أتصل بالخدمة الإجتماعية |