| arkada içecek ve buz var. Eski usule göre hazırlar mısın? | Open Subtitles | هناك بعض الثلج والشراب بالخلف جهز لنا بعضا على الطريقة القديمة |
| Buffy ve ben bu günlerce sıkı çalışıyoruz. arkada arkadaki oda da... | Open Subtitles | أنا وبافي نتدرب هنا كثيراً هذه الأيام هناك غرفة بالخلف والتي نحن.. |
| Kızım, Danny önde oturuyor. Umarım arkada oturmanın sakıncası yoktur. | Open Subtitles | مقعد ابنتي داني في الأمام لا اظنك تمانع بالجلوس بالخلف |
| Böyle buyrun efendim Arka tarafta, gözden uzak bir masa ayırdık size. | Open Subtitles | صحيح، هذا الطريق، سيدي لدينا طاولة جميلة لاجلك، في مكان مخفي بالخلف |
| arkaya saklandı, ben de sahte kanı ön tarafa koydum. | Open Subtitles | ، لقد إختبئت بالخلف و أنا وضعت الدم المزيف بالأمام |
| Yaşlı piç henüz geride bırakılmayla yüzleşememişti. | Open Subtitles | اللعين لم يستطع مواجهة حقيقة تركة بالخلف |
| Eğer daha derine ineceksen arkada daha büyükleri de var. | Open Subtitles | لدينا ما هو أكبر بالخلف إن كنت ستتعمق في الحفر |
| Paraşüt tarzı bir kanat ve itici güç için arkada bir motoru var, saatte yaklaşık 50 km ile uçuyor. | TED | وهي تتألف من موتور بالخلف وجناح كالباراشوت، وتطير حوالي 30 ميلاً في الساعة. |
| Lastiğim patladı. Yedek lastik arkada. | Open Subtitles | لقد انفجر لدي الإطار اعتقد أن الإحتياطي بالخلف |
| Bazı çocuklar arkada oynuyordu ve sanırım penceremi kırdılar. | Open Subtitles | هناك بعض الأطفال يلعبون بالخلف وأظن أنهم كسروا نافذة |
| Buyur. arkada dolu bir küvet var. | Open Subtitles | بالتاكيد باستطاعتك هذا فلقد حصُلت بالكاد علي حوض ممتلئ بالخلف |
| Ama koku eder. Seni bir güzel yıkayana kadar... arkada köpekle otursan iyi olur. | Open Subtitles | لكن الرائحة فظيعة وقد تمنعني إبني، يمكنك الجلوس مع الكلب بالخلف |
| Arka tarafta gerçekten eski bir viski saklayan bir yer duydum. | Open Subtitles | سمعت ان لدى هذا المكان مخبئاً للويسكى الحقيقى المعتق مخفى بالخلف |
| Arka tarafa girdi. | Open Subtitles | انه بالخلف, ولديه قنبلة وقال انه سيستخدمها |
| İlk anda tanıyamadım. Arka taraftalar. | Open Subtitles | لم اعرفك فى بادئ الأمر, انهم جميعا بالخلف |
| arkaya gidip öğrensene. | Open Subtitles | لمَ لا تذهبي بالخلف و تتفقدي الأمر، حسناً؟ |
| arkaya gittim ve Dante beni Orada bekliyordu. | Open Subtitles | ذهبت هنالك بالخلف ودانتي كان جاهزاً وينتظرني |
| Benden ya da arkadaki adamlardan çok farkın olduğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظن بأنك مختلف عنى .. او هؤلاء الناس الذين بالخلف ؟ |
| geride tabelaları düzelten birileri vardı. | Open Subtitles | لقد كانوا يعملون على اللافتات بالخلف هناك |
| Oh, evet efendim. Odanız sahnenin arkasında. Tahtınız da Orada. | Open Subtitles | غرفة الملابس بالخلف و عرشك هناك أيضاً , ستعرف الباب |
| Şey, her şey çok çabuk oldu, sanırım Geri döndüğünü unuttum. | Open Subtitles | حسناً, كل شيء حدث بسرعه, اعتقد اني نسيت بانه بالخلف |
| Ön taraf en ağırı, ben orayı alıyorum. Sen de arkadan it. | Open Subtitles | سأحمل من فوق لأنه أثقل و أنت قف هنا بالخلف و ادفع |
| - Ben, yeri ve zamanı değil! - Geri çekil. Sakinleşmen gerekiyor. | Open Subtitles | "هذا ليس الوقت أو المكان المناسب يا "بين- أبقي بالخلف و اهدئي- |
| Arkamda görüyorsunuz, şu aşamada polis ve itfaiye... bir açıklama yapmıyor. | Open Subtitles | ربما تراه هنا تحرك بالخلف. الشرطة والمطافى لا تصرح بالكثير |