| Öncelikle kendinizle konuşurken rahat olmayı öğrenmelisiniz. | Open Subtitles | اول شىء يجب أن تشعر بالراحه عندما تتحدث مع نفسك |
| Evet. Ve burada yaşarken rahat etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أجل طبعا و أريدك أن تشعري بالراحه في العيش هنا |
| Meksika'da payımızı aldıktan sonra içim daha rahat edecek. | Open Subtitles | ساشعر بالراحه عندما نصل المكسيك ونتقاسم الحصص |
| Belki de kendi cinselliğinle rahat olmanı zorlaştıran bir takım psikolojik sorunların vardır. | Open Subtitles | ربما لديك من القضايا ما يجعله صعب لتشعر بالراحه الجنسيه |
| En sonunda neden "kahraman" diye addedilmekten rahatsızlık duyduklarını anladım. | Open Subtitles | يحاولون ان يفهموا انهم لا يشعرون بالراحه... .. عندما ينادونهم بالابطال |
| Fakat püf noktası, konuşabildiğin, yanında rahat olduğun birine yazman. | Open Subtitles | و لكن لابد أن تخرجها لشخص يشعرك بالراحه عندما تتحدث معه كشخص تحب ان تتحدث له |
| Molly'i becerirken rahat olabilir miyim bilemiyorum. | Open Subtitles | أنتي تعلمين,أنا لا أعرف اذا كنت اشعر بالراحه بخصوص مضاجعة مولي. |
| Şimdiden nesnelleştirirsen bodrum katında masaya bağlayınca daha rahat hissedersin. | Open Subtitles | إذا صنفتهم الآن ستشعر بالراحه عندما تربطهم بمنضده في مخزنك السفلي |
| Çünkü ona harcadığım saatler onu rahat hissettirmek için yaptığım şeyler hakkında hiç bir fikri yok. | Open Subtitles | لأن ليس عندها فكرة عن الساعات التي امضيتها والأشياء التي فعلتها لأجعله يشعر بالراحه |
| Bu konuda konuşmaktan pek rahat değilim. | Open Subtitles | لا أشعر بالراحه عن التحدث بهذا الموضوع جيسكا , أتعلمين؟ |
| Birbirimizle kavga ettik ya şu an içim rahat. | Open Subtitles | بسبب الشجار الذي حصل بيننا قلبي الان يشعر بالراحه |
| Sen onun yanındayken kendimi rahat hissetmiyorum! | Open Subtitles | اخبرك هذا لانى لا اشعر بالراحه عندما تكونين بصحبته |
| Annen ve ben hava karardıktan sonra dışarda olman konusunda hala rahat değiliz. | Open Subtitles | أنا وأمك لا نشعر بالراحه عندما تكونين خارجه في الليل |
| Bunu sensiz halletsem için daha rahat olur mu? | Open Subtitles | أستشعرين بالراحه لو أعتنيت أنا بها بدونكِ ؟ |
| Kendim de giderim ama hasta insanların yanında rahat olamıyorum. | Open Subtitles | اعني , يمكن ان اذهب بنفسي لكن لا اشعر بالراحه مع الاشخاص المرضى |
| Sadece sorduğun şeyle ilgili rahat hissetmiyorum. | Open Subtitles | ببساطه أنا لا أشعر بالراحه مع الشيء الذي تطلبه. |
| Öyleyse Kendinizi burada rahat hissedin. | Open Subtitles | ... حسناً ... المكان اللذي قد تشعرين بالراحه فيه |
| rahat hissetmiyorsan üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف اذا كنتِ لا تشعرين بالراحه |
| Yola devam ediyorsun ve ilerledikçe kendini daha rahat hissediyorsun. | Open Subtitles | وكلما أبتعدت كلما شعرت بالراحه |
| En sonunda neden "kahraman" diye addedilmekten rahatsızlık duyduklarını anladım. | Open Subtitles | يحاولون ان يفهموا انهم لا يشعرون بالراحه... .. عندما ينادونهم بالابطال |