Kendilerini iyi hissetmelerine yardım ediyordu. | Open Subtitles | بلى. ساعد يجعلهم يشعرون بالرضا عن أنفسهم وأكثر في المنزل. |
Öyle insanların, Kendilerini iyi hissetmeleri için bizim gibi insanlara ihtiyacı var. | Open Subtitles | أشخاص مثلها بحاجة الى أناس مثلنا ليشعروا بالرضا عن أنفسهم |
Kendilerini iyi hissetmelerini sağlıyor. | Open Subtitles | مما يجعلهم يشعرون بالرضا عن أنفسهم. |
Mesele, öylece flört etmek değil insanların kendini iyi hissetmelerini sağlamak. | Open Subtitles | إنها ليست فقط المغازلة إنها القدرة على جعل الناس يشعرون بالرضا عن أنفسهم |
Herkesin kendini iyi hissetmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد أن يشعر الجميع بالرضا عن أنفسهم |