| Karın için bir sürtük diyebilirim ve hala arkadaş kalabiliriz. | Open Subtitles | يمكنني أن أنعت زوجتك بالساقطة وسنظل صديقين |
| Ted, bir keresinde, yaşlı bir kadının bana sürtük diye bağırıp yüzüme kedi attığını biliyor muydun? | Open Subtitles | تيد, أتعلم انه كان مره امرأة عجوز نادتني بالساقطة ورمت قطة في وجهي؟ |
| Bana orospu diyen senin o küçük pislik kuzenindi. | Open Subtitles | حسناً , لا مشكلة لدي معك إنه إبن عمك اللعين الذي دعاني بالساقطة |
| Bana, var olan bütün dillerde orospu denilmiştir. | Open Subtitles | تمّت دعوتي بالساقطة بكلّ اللغات |
| Abimin yaptığı örneklemeyi anlamadıysan sanıyorum ki sana iki yüzlü kaltak dedi. | Open Subtitles | إن كانت قدرتك على القياس مفقودة، فأظن أخي ينعتك بالساقطة المرائية. |
| - Bana kaltak dedi. | Open Subtitles | لقد كان يعرف القاضي - و لقد دعاني بالساقطة - |
| Benim suçum değil suçlu sensin gibiydi bana sürtük dedi..beni kadın gibi gördü kesin | Open Subtitles | انتظر، ليس ذنبي أنك انتظرت حتى سن الاربعين و انتهى بك الأمر مع حمالة و كان لديها الجرأة لتصفني بالساقطة |
| - Asıl işe yarayacak şey bazılarının hemen bazı sonuçlara varıp en iyi arkadaşına sürtük dememesi. | Open Subtitles | -ما قد يساعد هو أن يتوقف بعض الناس عن سوء الظن و تسمية صديقتها المفضلة بالساقطة |
| Ona sürekli bir sürtük olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | لم يستطع التوقف عن مناداتها بالساقطة |
| Bana sürtük dedin, anne. | Open Subtitles | انتِ فقط دعوتيني بالساقطة يا امي |
| Ama beni geri çevirdin kardeşin de bana sürtük dedi. | Open Subtitles | لقد قمت برفضي و اختك لقبتني بالساقطة |
| Diğer mesajında sana "orospu" demiş. | Open Subtitles | ،في رسائله الأخرى ينعتكِ بالساقطة |
| Aman Tanrım. Sana orospu demek istememiştim. | Open Subtitles | يا الهي لم أقصد أن أنعتك بالساقطة |
| Bana orospu dediniz. | Open Subtitles | قمت بمناداتي بالساقطة |
| Bana orospu demedi, ve aslına benden özür bile diledi! | Open Subtitles | لم تنادني بالساقطة ! وقد أعتذرت لي حقاً |
| Porto Ricolu görünümlü serserinin teki gelip Mary'ye orospu dedi. | Open Subtitles | بأيّ حال، ذلك البورتوريكي الأحمق كان متوجه سيراً نحو الشاطئ ووصف (ماري) بالساقطة. |
| Beni kaltak diye çağırmadın. Bu kötü mü? | Open Subtitles | لم تدعُني بالساقطة هل هذا فأل سيء؟ |
| kaltak demene bayılıyorum. | Open Subtitles | نعم , احب هذا عندما تناديني بالساقطة |
| Herkese kaltak demem... Ama o kaltağın teki. | Open Subtitles | لربما دعوتها بالساقطة |
| Sana acımasız kaltak diyorum quod erat demonstrandum. | Open Subtitles | ...وأنا أدعوكِ بالساقطة المجرمة لأنّه حسناً "كان يتوجّب عليّ إثبات ذلك" |
| Silas'ın öteki tarafı yok edip tek gerçek aşkı dediği o kaltak Amara ile beraber olmak istiyor ya işte Gezginler onu istemiyor. | Open Subtitles | بالساقطة (أمارا) التي يدعوها حبّه الحقيقيّ الأوحد؟ الرحّالة لا يريدون تحقُّق ذلك. |