| yarışı kazanmak kadar önem taşıyan bir şey de, kazasız bitirmektir. | Open Subtitles | ،الأهم من الفوز بالسباقات هو عدم التعرض لحادثة في أحدهم |
| Kupayı kim kazanıyor yarışı kim kazanıyor kumar makinesinde kim kazanıyor. | Open Subtitles | من فاز فى الكرة من فاز بالسباقات من فاز باليانصيب |
| yarışları kazanan, parayı alan benim. | Open Subtitles | أنا أفوز بالسباقات و أجني المال |
| Atları tanıyor ama yarışları bilmiyor. | Open Subtitles | إنه عليم بالأحصنة ,لا بالسباقات |
| yarış aktivitelerin gereksiz dikkat çekiyor, ama daha da rahatsız edici olan izinsiz ticari girişimlerin. | Open Subtitles | نشاطاتك بالسباقات تجذب إنتباهاَ غير ضروري لكن الأكثر إزعاجا نشاطاتك التجارية الغير مسموح بها |
| Aslında yarışlara ilgi duymaktadır, ve ben de ona, ilginç bir yarış olacağını, ve "seabucuit" isimli bir atın Santa Anita'da kazanacağını söylüyorum. | Open Subtitles | و كان جدي مهتماً بالسباقات فأخبرته أن هناك سباق مثير في سانتا أنيتا |
| Evet, uzun yarışlara ailemizle çıkıyoruz. | Open Subtitles | أجل ، نحب أن نصطحب عائلاتنا بالسباقات الطويلة |
| Babam bir yarışçıydı. Hurdacılık işi yapıyorduk. Birlikte sık sık araba yapıp yarışlara katılırdık. | Open Subtitles | أبي كان متسابقاً ، كنا نملك ساحة من الخردة لقد كنا نبني سياراتنا بأنفسنا للمشاركة بالسباقات |
| Unutma ki;hız değil,yetenekler yarışı kazandırır. | Open Subtitles | و تذكر ، ليست السرعة التي تجعلك تفوز بالسباقات ، أنما المهارة |
| Ben doğalgazı hiç sallamam ama altmış yedi tane denetleme yardımcım var ve hepsinin de yarışı kazanmak için nakde ihtiyacı var. | Open Subtitles | لا أهتم أبدا بالغاز الطبيعي لكن لدي أسواط سبع وستون نائبا وجميعم يحتاجون النقود للفوز بالسباقات |
| Herkes gibi ben de yarışları kazanmayı istiyorum. Hobi değil. | Open Subtitles | -أودّ الفوز بالسباقات بقدر ما هو قادم |
| Şu diğer çocuk, o yarışları biliyor. | Open Subtitles | الولد الآخر, عليم بالسباقات |
| Demek Zorin yarışları böyle kazanıyor. | Open Subtitles | هكذا يفوز "زورين" بالسباقات |
| Evet, ama yarışları bilmiyor Poll. | Open Subtitles | (أجل ,ولكنه ليس عليم بالسباقات يا (بول |
| yarış kazanmak için pistteyim ve her yarışta en iyi sonucu almaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا خارج لهناك أنا خارج لهناك للفوز بالسباقات و الحصول على أفضل النتائح الممكنة في كل سباق |
| Olay artık yarış kazanmak değil. | Open Subtitles | أعرف ، الأمر لم يعد يتعلق بالفوز بالسباقات بعد الآن |
| yarışlara olan ilgimi kaybettim. Artık takip bile etmiyorum. | Open Subtitles | فقدتُ الإهتمام بالسباقات ولم أعد أسعى إليه. |