| Suni gübreyle desteklenen tarlalarda biçerdöverlerle hasat yapılır. | Open Subtitles | تقوى بالسماد الكيميائي و تحصد بالألات الحديثة |
| Bunlar toprak özlü maddeler, gübreyle karıştırırız. | Open Subtitles | هي مواد تمتصها الأرض، لذا سنقوم بخلطها بالسماد |
| Bütün bunlar, gübreyle besleyip böcek zehriyle koruduğun 20 yıllık emeğimin meyvesi. | Open Subtitles | هذه هي ثمار عملي التي ساجنيها بعد 20 عاما من الزراعة ومن تغذيتها بالسماد ورشها بالمبيدات القوية |
| "bir araba dolusu gübre" kalmıştı. | Open Subtitles | " إلا عربة ممتلئة بالسماد " -تمهيدا لبداية علم الفلك- |
| Burası gübre kokuyor. | Open Subtitles | الرائحه هنا شبيهه بالسماد |
| Önümüzdeki 36 saat boyunca gübrelenmiş buğday tarlası kadar verimlisin. | Open Subtitles | للـ 36 ساعو القادمين أنتِ خصبة كحقل قمح مغطى بالسماد |
| Pekâlâ, çürüme aşamasında muhtelif 9 cesedimiz var ve görebildiğiniz üzere hepsi iyice gübrelenmiş. | Open Subtitles | حسناً، لدينا تسع جثث، على درجات... متفاوتة من التحلل، وكما ترون، كلها معالجة بالسماد بشكل متقن للغاية. |
| - Verimli gübreyle kullan renkli. | Open Subtitles | إنه لا يثق إلا بنفسه غنيةٌ بالسماد مُلوّنهٌ |