| sahilde kalın, ormana gitmeye gerek yok. | Open Subtitles | حسنا، تمسّكوا بالشاطئ. ليس هناك سبب لدخول الغابة. |
| sahilde kalın, ormana gitmeye gerek yok. | Open Subtitles | حسنا، تمسّكوا بالشاطئ. ليس هناك سبب لدخول الغابة. |
| Sakinleştirici okyanusu ve dalgaların sahile vurmasını hayal et. | Open Subtitles | الآن فكر بالمحيط الهادئ و الموجات تضرب بالشاطئ |
| sahile çıkınca daha çabuk atılır. | Open Subtitles | أسرع لنتخلص منهم عند الإصتدام بالشاطئ |
| Burada plajda evlenebilirdik. Sadece sen ve ben. | Open Subtitles | ربما يكون علينا أن نتزوج بالشاطئ فقط أنت و أنا |
| Ama ondan önce elimde o gece plajda olduğumu kanıtlayan bir kanıt var. | Open Subtitles | لكن قبل أن تفعل ذلك، عندي دليل يثبت وجودي بالشاطئ تلك الليلة. |
| Mesela sahil ya da...şans değil. | Open Subtitles | -الأمر لا يتعلق بالشاطئ أو بالحظ بل هذا قدري فأنا أحبه |
| Ki bunlar bir problem teşkil etmez çünkü kumsaldaki en harika günümüzü yaşıyoruz! | Open Subtitles | لكنها ليست مشكله على الإطلاق ! لأننا نقضي أروع يوم بالشاطئ |
| Bak, Jenny, tüm yalanlarına, ahlaksızlığına, ve ihanetine rağmen sahilde dediklerimi tekrarlıyorum. | Open Subtitles | كلمات , جمالك لا زلت عند الكلمات التي قلتها بالشاطئ |
| Kitapçıda bu sabah olanları gördün ve sahilde bir ceset daha buldum. | Open Subtitles | . إصغي , رأيت ما حدث لمتجر الكُتب هذا الصباح . و وجدت جُثة بالشاطئ |
| Çünkü sadece yorgun oluyorlar sahilde bir gün geçiren her çocuğun olacağı gibi. | Open Subtitles | ،لأنه يبدو وكأنهم مرهقين .مثل أيّ طفل قضى يومه بالشاطئ |
| Başlangıçta bizimle değildi ama sahilde bizimle olduğunu hatırlıyorum. | Open Subtitles | لم يكن معنا منذ البداية... ولكني أتذكر أنه كان بالشاطئ |
| Ama sürekli iki şey yaptığını fark etti, biri sinemaya gitmek diğeri ise parkta ya da sahilde yürümekti. | Open Subtitles | ولكنها بدأت بالملاحظة بأنه دائماً كان كليهما لوحدهما فقط الذهاب للأفلام, للتمشية بالحديقة أو بالشاطئ - |
| Buradaki Pat bir gün sahilde sırılsıklam haldeydi. | Open Subtitles | . بات " إستحم بالشاطئ بيوم ما" |
| sahile koşup, halatları çözün. | Open Subtitles | اصطدم بالشاطئ اقطع خطوط الملاحة البحرية |
| Uzun zamandan beri bir sahile gitmedim. | Open Subtitles | لم أكن بالشاطئ من قبل منذ وقت طويل |
| Tabii. Rachel tatlım, neden biraz sahile gitmiyorsun? | Open Subtitles | حسنا, (رايتشل) عزيزتي, لم لا تذهبي و تستمتعي بالشاطئ ؟ |
| Hey, belki de Trav metal dedektörle plajda bozukluk para toplayabilir. | Open Subtitles | ربما بإمكان تراف استخدام كاشف المعادن وجمع القطع النقديه بالشاطئ |
| plajda hiç kız var mı diye bakmaya gideceğim. | Open Subtitles | سأبحث عن أي فتيات بالشاطئ |
| Kapalı, bulutlu günlerde sahil, Baudelairelara kalırdı, böylelikle proje ve deneyleri üzerinde birlikte çalışabilirlerdi. | Open Subtitles | أما في الأيام الرمادية الغائمة، كانت عائلة "بودلير" تستمتع بالشاطئ لوحدها ليتمكنوا من العمل معاً على مشاريعهم وتجاربهم. |
| - Sen de kumsaldaki enkazlara bak. | Open Subtitles | - أنت عليك البحث في حطام الطائرة بالشاطئ |