| Artık uyanmak hafta sonları âlem yapmak istiyor. | Open Subtitles | يريده أن يتماسك ليحصل على بعض المرح بالعطلة |
| İyi hafta sonları. Özel bir şey yapacak mısın? | Open Subtitles | حسناً، استمتعي بالعطلة الأسبوعية هل هناك شئ مميّز تفعلينه؟ |
| Tatilin ilk günü, tüm gün yatacağımı mı sandın? | Open Subtitles | إنه اليوم الأول بالعطلة هل اعتقدت بأني سأظل نائماً طوال النهار ؟ |
| Bu kadar iş yeter. Tatilin tadını çıkaralım artık. | Open Subtitles | حسناً , يكفي عمل, حان الوقت للإستمتاع بالعطلة |
| Ve takım oluşturma hafta sonu da bu işin bir parçası. | Open Subtitles | وبناء الفريق بالعطلة , هو جزء من هذا العمل |
| Altı ay önce bir hafta sonu ilk defa onu evde yalnız bıraktık. | Open Subtitles | منذ ستة أشهر نتركها وحدها بالبيت لأول مرة بالعطلة |
| Bir tatil sürprizi daha istemiyorum. | Open Subtitles | انا لا اريد مُفاجأة اخرى خاصة بالعطلة |
| Ailem yanlarına, tatile gitmem için bana en pahalı koltuktan uçak bileti ayarladı. | Open Subtitles | أمي وأبي حجزا لي مقعد بالطائرة بالدرجة الاولى لأراهم بالعطلة |
| Program yapıldı. İnsanların tatilde oldukları zaman başlayacak. | Open Subtitles | خطط له بجدول المواعيد انه سيحدث بالعطلة بينما يكون الناس مسافرون |
| -Pekala, sana iyi hafta sonları. | Open Subtitles | حسناً ، إستمتعي بالعطلة الأسبوعية. |
| İyi hafta sonları. | Open Subtitles | إستمتعي بالعطلة |
| İyi hafta sonları. | Open Subtitles | استمتعي بالعطلة |
| Bu kadar iş yeter. Tatilin tadını çıkaralım artık. | Open Subtitles | حسناً , يكفي عمل, حان الوقت للإستمتاع بالعطلة |
| Bence Tatilin tadını çıkaralım. | Open Subtitles | اعتقد علينا ان نستمتع بالعطلة |
| Aslında çarşamba günü herkes uzun hafta sonu tatilini düşünecek yani boş verelim en iyisi. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أنه يوم الأربعاء سيفكر الجميع بالعطلة الأسبوعية الطويلة، لذا ما المانع؟ |
| * Düşünüyorum da bu hafta sonu * | Open Subtitles | ♪ سأجعله يرسخ بك ♪ ♪ هنا للتكير بالعطلة ♪ |
| Teşekkürler. hafta sonu bunu okuyacaktım. | Open Subtitles | أشكرك كنت سأقرأ تلك الرواية بالعطلة |
| Fakat sanki her ona baktığımda, sanki hakkımda daha çok şey biliyor... sanki şu Brianair reklamlarını gözüme sokup tatil planlarımdan haberdarmış gibi hissediyorum. | TED | لكني أشعر في كل مرة أنظر إليها، أنها تعرفني أكثر قليلًا من السابق -- حيث ما تنفكّ تظهر لي إعلانات "بريان إير" وكأنها تعلم بالعطلة التي أخطط لها. |
| Evet çünkü ben tatil için geldim. | Open Subtitles | نعم، لأنني في المدينة بالعطلة |
| Ve derlerki, "Hey, tatile biz size gelecegiz". ve sen, "neden biz size dogru gelmiyoruz? | Open Subtitles | و يقولون نريدك أن تأتي بالعطلة و يقولون لم لا ناتي و نراك بدلاً من ذلك |
| Onunla ve erkek arkadaşıyla tatile giderim. İbnelere bayılırım! | Open Subtitles | و أنا أذهب بالعطلة معه و برفقة صديقه، فأناأحبالشواذ! |
| tatilde bunları mı okuyacaksın? | Open Subtitles | ألم تكن فكرتكِ عن القراءة بالعطلة ؟ |