| Kefaletle çıkmayı duymuş olabilir miyim Hakim Bey? Hayır olamazsın. Yarın saat 10:00'da. | Open Subtitles | كلا، لا اسمح لك، في الساعة 10 بالغد المتهم يبقى في حجز المحكمة |
| Şimdi olmaz, kurul toplantım var Yarın senin için uygun mu? | Open Subtitles | لكن ليس الآن فلدي اجتماع إدارة مهم ما رأيك بالغد إذن؟ |
| Peki Yarın bana diğer çiftlikleri getirmek için zamanınız olacak mı? | Open Subtitles | الان , هل لديك وقت بالغد لتريني تلك المزارع الاخرى ؟ |
| Eğer Yarın da böyle düşünmeye devam edersen o zaman tekrar konuşuruz. | Open Subtitles | واذا لازال الشعور معاك بالغد سوف نتحدث عن الامر , اتفقنا ؟ |
| Yarın ne olur bilemem ama bugün hastanede yatmayı kabul etti. | Open Subtitles | لا اعلم ما يحدث بالغد لكن اليوم وافقت أن تدخلَ المستشفى |
| Seninle pikniğe gelmeyi çok isterdim ama Yarın dersim var. | Open Subtitles | أود الذّهاب حقاً برفقتك في نزهة بالغد ولكنّي لديّ محاضرة |
| Benim lisansım güncel, dava planlandığı şekilde Yarın da devam edecek. | Open Subtitles | ترخيصي لا زال يعمل لذا القضية ستستكمل بالغد مثلما كان وقتها |
| Donna iyi de görüşme Yarın ve yenilerden kimseyi tanımıyorum. | Open Subtitles | ولكن الإجتماع بالغد ولا لمْ أتعرف حتّى على هؤلاءالمساعدونالجدد. بلى. |
| Beyefendi eldivenlerini unuttu. Yarın geldiğinde veririm. | Open Subtitles | .السيد نسى قفازيه .هل أرجعها له إذا أتى بالغد ؟ |
| Yarın uygun bir zamanı olursa sevinirim. | Open Subtitles | سأكون ممتنا إن كان هناك وقت مناسب بالغد رقم الهاتف موجود بالخلف |
| Yarın, yüzde elli izlenme payı olacak. Belki de altmış. | Open Subtitles | بالغد سيحصل على حصة قدرها 50 نقطة، وربما حتى 60 نقطة |
| Bir iki gün sonra, hatta belki Yarın Güney Almanya'nın milliyetçi güçleri isyan başlatacaklar. | Open Subtitles | في يوم أو يومين وربما بالغد الوحدات الوطنية في ألمانيا الجنوبية ستحاول عمل ثورة |
| Onun tarzı değil. Yarın vedalaşmadan buradan ayrılsam, farkında bile olmaz. | Open Subtitles | إن تركت البلدة بالغد بدون أن أودعه لن يلاحظ |
| Ateş hattında olan benim. Dava Yarın başlıyor. | Open Subtitles | فأنا الذي يتعرض للضغط ستبدأ المحاكمة بالغد |
| Tanrım, Yarın ki operasyondan gerçekten korkuyorum. | Open Subtitles | يا إلهي ، أنا خائف جداً من العملية التي ستقام بالغد |
| Yine de, Yarın şu diğer suçlar nedeniyle mahkeme huzuruna çıkınca pek hoş görünmeyecek. | Open Subtitles | مع ذلك ، حينما يظهر في المحكمة للتهم الأخرى لن يبدو هذا جيداً بالغد |
| Siz de, beyefendi. Yarın önünüzde büyük bir gün var. | Open Subtitles | وأنت أيضاً أيها السيد ، فلديك يوم ضخم بالغد |
| Yarın Sally dönene dek kalmasını istiyor. | Open Subtitles | سوزان تريد ان تكون موجوده عند قدوم سالي بالغد |
| Eğer Yarınki çalışırsa, tüm işi finanse ederim. | Open Subtitles | إن نجح الأمر مجدداً بالغد فسوف أمول العملية كلها |
| Bu meseleyi Yarına kadar halledebilir miyiz göreceğiz.. | Open Subtitles | حسنا، سننظر إذا لم نستطيع توضيح ذلك بالغد |
| Ama bu fotoğraf yarını gösterdiği için onunla bir ilgisi olmadığı çok açık. | Open Subtitles | ولكن يظهر أن هذه الصورة ستحدث بالغد ولا دخل لها به على الإطلاق |
| O zaman onlara, bugünün katillerinin yarının katliamcıları olacağı söylenmeli. | Open Subtitles | ثم يخبرونا هم بأن قتلة اليوم بإمكانهم ان يكونو قتلة المستقبل بالغد |
| Yarından itibaren teşhis işlemlerine başlayacağız. | Open Subtitles | ولا نستطيع البدء في إجراءات تحديد هوية الضحية إلا بالغد |