| Kimse Noel için koca götlü hindi benzetmesi yapmaz. | Open Subtitles | نعم لا شي يشعرك بالكريسمس مثل مؤخره جرينش الحضراء الكبيره |
| - Ve ona Noel hediyesi almak istiyorum. - Aman Tanrım Donna! | Open Subtitles | واريد ان احضر لها هديه بالكريسمس يالهي انها دونا |
| Şimdi saklayacakları bir şey olmadığından arkalarına yaslanıp Noel'in keyfini çıkarabilirlerdi. | Open Subtitles | والأن ليس لديهم شيء ليخفوه سوى الجلوس والاستمتاع بالكريسمس |
| Bunun bir tür Noel sorunu olabileceğini düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنـت لا تظـن بأنـه قد تتـواجـد قـدرة تتعلـق بالكريسمس |
| Eğer inanmazsan, Noel'i kutlayabileceğinden bile emin değilim. | Open Subtitles | حتى أنا لست متأكدة أنه يحق لك أن تحتفل بالكريسمس إذا لم تؤمن. |
| İnsanları rahatsız etmek, geçmiş Noel şeyini yapmak falan. | Open Subtitles | ،إصطياد البشر .تقومين بالشيء الخاص بالكريسمس |
| - Noel ruhunu hissetmiyorum. | Open Subtitles | لا أشعـر ببهجـة و روح الإحتفـال بالكريسمس |
| Belki şu Noel olayını atlamalıyız. | Open Subtitles | ربمـا علينـا ترك الاحتفـال بالكريسمس هـذا العـام |
| Noel sayısı için yapıyoruz bunu. | Open Subtitles | قمنا بعمل ذلك للإصدار الخاص بالكريسمس. |
| Tek yaptığım ona Noel tebriki ve arada birde Jake'in bir fotoğrafını göndermekti. | Open Subtitles | كل ما فعلت انني ارسلته بطاقات بالكريسمس وصور لجايك - انت لم ترسلي ابدا صو لجايك |
| Noel'le ne ilgisi olduğunu anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أفهـم ما عـلاقتـه بالكريسمس |
| Demek istediğim, biz Noel'i kutlamıyoruz. | Open Subtitles | ما أقصده أننا عادةً لا نحتفل بالكريسمس |
| Kayınpederim Noel'de vermişti. | Open Subtitles | والد زوجتي أعطاني إياها بالكريسمس. |
| Bu, bir erkek arkadaşım olmadan geçireceğim ilk Noel olacak. | Open Subtitles | تعلمين (دونـا) هذه هي السنة الأولى التي أحتفل بهـا بالكريسمس من دون خليل |
| Bana Noel'i hatırlatır. | Open Subtitles | إنـّه يذكرني بالكريسمس. |
| Noel kutlamalarına mı benziyormuş yani? | Open Subtitles | نوع كأحتفالنا بالكريسمس |
| Biliyorsun, Noel olayı. | Open Subtitles | ما يسمى بالكريسمس |