| Burada hiç yok. Ama depoda bir tane var. | Open Subtitles | ليس لديّ واحدة هنا بأي حال،لديّ واحدة بالمخزن |
| Burada ondan yok. Fakat depoda bir dana var. | Open Subtitles | ليس لديّ واحدة هنا بأي حال،لديّ واحدة بالمخزن |
| Ordunun daha çok yere ihtiyacı olunca depoda buldum. | Open Subtitles | نعم , لقد وجدتها بالمخزن عندما أحتاج الجيش الي مكان |
| Hafta sonları depoya göz kulak olur. | Open Subtitles | إنه الشخص الذي يعتني بالمخزن في نهاية الاسبوع |
| Çok şanslıyım, dükkanda bir sürü var. | Open Subtitles | أنا محظوظة أنه مازال هناك قطع بالمخزن |
| Evet, bu şeyi Stokta tutamayız. | Open Subtitles | حسنا, لا نستطيع ان نبقيها بالمخزن |
| Onları kuru temizleme yapın diye getirmedim. Sadece benim için onları kısa bir süreliğine saklayın. | Open Subtitles | لا احتاج الى غسل هذه فقط ابقيها عندك بالمخزن لفتره |
| Beyaz kumaşlar tekne ambarında siyah kumaşlar da burada ki depoda. | Open Subtitles | القماش الابيض بالمخزن الآن. والقماش الاسود مُخزنٌ هنا. والقماش الاسود مُخزنٌ هنا. |
| Bunlar depoda bulduğun eski eşyalar mı? | Open Subtitles | هل هذه أغراض والدكَ التي عثرتَ عليها بالمخزن ؟ |
| Büyük depoda ne kadar mal var peki? | Open Subtitles | إذا ما هى كمية الممنوعات بالمخزن الأكبر ؟ |
| - depoda bulmakta sorun yaşamışlar. - Sağ olun. | Open Subtitles | لقد واجهوا صعوبات بإيجادها بالمخزن,شكرا لك |
| Tabi depoda yüzbaşının bizle birlikte saldırıya uğradığını bilmezlerse. | Open Subtitles | عدا ان الكابتن حليفنا عندما هوجمنا بالمخزن كان سيقتل |
| depoda olabilir senin ve Kiddo'nun eski eşyaları arasında. | Open Subtitles | ربما تكون بالمخزن مع أشيائك القديمة أنتى و كددو |
| depoda olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أشك أن يوجد بحوزتنا أي منها بالمخزن |
| Bu çok önemli. depoda davetsiz misafirler var. | Open Subtitles | أنة أمر هام هناك دخلاء بالمخزن |
| Dinle. Artık bir dairemiz falan yok.Tüm eşyalarını bir depoya kaldırdım bu yüzden eğer istersen geceyi misafir odasında geçirebilirsin. | Open Subtitles | حسنا ، اسمعى ، لا يوجد لك شقة بعد الآن و قد وضعت كل حاجياتك بالمخزن |
| Adam neredeyse iki yıldır ölüymüş dul karısı eşyalarını bir depoya koymuş. | Open Subtitles | بالتأكيد الرجل مات منذ سنتين أرملته كانت تحتفظ بكل شيء بالمخزن |
| Ama yeni bir yer buluncaya kadar eşyalarımı depoya koymalıyım. | Open Subtitles | لكن حتى أجد مكان جديد يجب أن أضع كل أغراضي بالمخزن |
| Çok şanslıyım, dükkanda bir sürü var. | Open Subtitles | أنا محظوظة أنه مازال هناك قطع بالمخزن |
| Burada değil... Köşedeki dükkanda. | Open Subtitles | ليس هنا، بالمخزن عند الزاوية |
| -Fark etmez. Burada değil... Köşedeki dükkanda. | Open Subtitles | ليس هنا، بالمخزن عند الزاوية |
| Stokta neler var bakayım. | Open Subtitles | دعني أرى ماذا لدي بالمخزن |
| Onları kuru temizleme yapın diye getirmedim. Sadece benim için onları kısa bir süreliğine saklayın. | Open Subtitles | لا احتاج الى غسل هذه فقط ابقيها عندك بالمخزن لفتره |