| Birkaç tane... ama teyit edene kadar Paylaşmak istemem. | Open Subtitles | القليل , لكن لا شيئ أنا أهتم بالمشاركة به حتى يمكنني التحقق منه |
| Paylaşmak konusunda minicik bir sorunum olduğunu söylerler. | Open Subtitles | لقد اُخبرت من قبل انه ربما لدي مشكلة صغيرة جداً بالمشاركة |
| Ve bu da var; kimse dâhi olmak zorunda değil, ama herkes Katılmak zorunda. | TED | على سبيل المثال: لا أحد ملزم أن يكون عبقريا. لكن الجميع ملزم بالمشاركة. |
| Paylaşmama izin verdiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا على سماحكم لي بالمشاركة. |
| Dört, işte son ipucu: Fikrinizi paylaşmaya değer yapın. | TED | رابعا، وهذه هي النصيحة الأخيرة: إجعل من فكرتك جديرة بالمشاركة. |
| Öğrencilerimin yasadışı bir etkinliğe katılmasına izin veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني السماح لطلابي بالمشاركة في شيء غير قانوني |
| Olaya ortak olmanızı istemem. | Open Subtitles | لا تريدين أن تتهمي بالمشاركة لو كشفت الحادثة |
| Biraz kraker ve iyi olduğunu pek söyleyemeyeceğim bir şişe şarabı Paylaşmak isteyen bir postane müdiresi tanıyor musun acaba? | Open Subtitles | هل تعرفين مُديرة مكتب بريد والتى ستكون مُهتمة بالمشاركة فى بعض البسكويت والجُبن زُجاجِة نبيذ أحمر ليست جيدة ؟ |
| Paylaşmak bizim için sorun olmaz. | Open Subtitles | لا نمانع بالمشاركة |
| Dave, bu flaş haber hakkındaki fikirlerini Paylaşmak ister misin? | Open Subtitles | ديف), أترغب بالمشاركة في) هذه الأخبار العظيمة؟ |
| Kalabalık coşar. Diğer kızlar da Katılmak ister. | Open Subtitles | الجمهور سيجن جنونه, والفتيات الاخريات سيرغبن بالمشاركة |
| Katılmak istersen dışarıda sabah yoga dersi var. İyi gelir. Çok rahatlatıcı. | Open Subtitles | يوجد تمرين يوغا بالخارج , اذا كنت ترغب بالمشاركة سيكون جيداً من أجلك , سيساعدك على الإسترخاء |
| Ben de size Katılmak istedim. Nasıl yardım edebilirim? | Open Subtitles | وأرغب بالمشاركة كيف يمكنني أن أساعد؟ |
| Paylaşmama izin verdiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لسماحكم لي بالمشاركة |
| Paylaşmama izin verdiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | أشكر سماحكم لي بالمشاركة. |
| - Paylaşmama izin verdiğiniz için sağolun. | Open Subtitles | -وشكرا لسماحكم لي بالمشاركة |
| Eğer fikir sadece size veya organizasyonunuza hizmet ediyorsa, o zaman üzgünüm ki muhtemelen paylaşmaya değer değil. | TED | إن كانت الفكرة تخدمك أنت أو شركتك سأضطر آسفا أن أقول أنها غير جديرة بالمشاركة. |
| Muhtemelen grup önünde paylaşmaya açık değil, ama bire birde gayet ikna edici. | Open Subtitles | ربما ليس مرتاح بالمشاركة مع المجموعة كلها, لكنه مقنع جدًا وجهًا لوجه. |
| Ama sonunda serumlar ve soklar ise yaradi ve bitanem, sırlarını benimle paylaşmaya başladı. | Open Subtitles | لكن بعد قليل... ... الفتى العزيز بدأ بالمشاركة باسراره معى |
| Tanıya katılmasına izin veriyor. | Open Subtitles | إنه يسمح لها بالمشاركة في التشخيص التفريقي |
| Herkesin katılmasına izin vermesi seni rahatsız etti mi? | Open Subtitles | هل أزعجك ذلك عندما سمحت للجميع بالمشاركة ؟ |
| O işsiz bir aktör, biriyle ortak bir evde yaşıyor. | Open Subtitles | إنه ممثل عاطل عن العمل يعيش في منزل بالمشاركة |