| Sonra, bongoma kaşıkla göğsümü de minik ellerimle vururak duyduğum şeyi çıkartmaya çalışırdım. | TED | ثم أضرب طبقي بالملعقة وصدري بيداي الصغيرتان محاولة إعادة ما كنت أسمعه |
| Tüm şekeri kaşıkla toplamak biraz zaman aldı. | Open Subtitles | إستغرق الأمر مني وقت طويل في إلتقاط السكر بالملعقة |
| İnsanlar beni kaşıkla beslerdi ve günde dokuz defa uyurdum. | Open Subtitles | الناس كانو يطعمونني بالملعقة ,وكنت انام 9 مرات باليوم |
| Çünkü ben sadece başka bir gümüş kaşık kullanan zengin çocuğum... sebep bu mu? | Open Subtitles | سبب أنى مجرّد ولد اخر غني ياكل بالملعقة الفضة .. اليس كذلك؟ |
| Okulda yemek yerken kaşık kullanması gerekiyor. | Open Subtitles | غدا في المدرسة، ستضطر إلى الأكل بالملعقة |
| En basiti, bir çay fincanı ve çay kaşığı alıp fincanın ağzına hafifçe vurarak dinlemek, ilginç bir şey duyacaksınız. | TED | أبرزها هي أن تأتي بكوب شاي، وملعقة، انقر بالملعقة حول حافة الكوب واستمع، وستسمع شيئاً غريباً. |
| En azından krem peyniri kaşıkla yiyebiliyorum! | Open Subtitles | نعم، حسناً، على الأقلّ يمكنني تناول قشدة الجبنة بالملعقة. |
| Bana odun kaşıkla vururdun. | Open Subtitles | لقد إعتدتِ على ضربي ,بالملعقة الخشبية, أمي |
| Sadece küveti köpükle doldurup, kaşıkla sana havyar yedirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن أحضر لك حمام بالفقاعات و أُطعمكِ كافيار بالملعقة |
| Sürekli kaşıkla bir şeyler yedirmek istiyor sonra da ağzından uçak sesleri çıkartıyor. | Open Subtitles | يواصل رغبته في إطعامي بالملعقة ثم القيام بتلك الاصوات الغريبة |
| Birisine kaşıkla zarar veremezsin ki. kaşıkla kaşıklarsın. | Open Subtitles | لا يمكنك إيذاء شخص بالملعقة، تستطيع غرف الطعام بالملعقة |
| Yemeğini kaşıkla yiyeceksin. | Open Subtitles | انت سَتاْكلُين غذائَكَ بالملعقة. |
| Adam kaşıkla cinsel organını oymuş. | Open Subtitles | لقد قام هذا الرجل بإزالة عورته بالملعقة |
| Girin. Bir kaşık alın. | Open Subtitles | أمسكا بالملعقة , وحركا ما في هذا القدر |
| Bazen kaşık bile tutamıyorum. | Open Subtitles | أحيانا لا أستطيع حتى الإمساك بالملعقة |
| Bazen kaşık bile tutamıyorum. | Open Subtitles | أحيانا لا أستطيع حتى الإمساك بالملعقة |
| Pekala,sana yemek için birşeyler getireceğim ve kaşık kaşık seni beslemem gerekiyorsa da besleyeceğim. | Open Subtitles | حسنا، سأحضر لك بعض الطعام... و لو اضررت إلى اطعامك بالملعقة... ، سأفعل. |
| kaşık çalarken kullandığım metronomumdu o benim! | Open Subtitles | هذا جهاز الاستشعار عندما ألعب بالملعقة |
| Şu herifin boğazına kaşığı saplayınca anında nakavt oldu. | Open Subtitles | وذلك الرجل طعنته بالملعقة في عنقه .وأنتهى أمره تماماً |
| Tabii ya. Her zaman, kaşığı olan yabancı çocuk. | Open Subtitles | طبعا إنه دائما الفتى الأجنبي بالملعقة |
| Bu kaşığı ben de sana getirecektim. | Open Subtitles | كنتُ على وشك أنّ آتي لكِ بالملعقة. |