| - Bu sözler dünyevi ve konuyla alakasız. Kabul edildi. | Open Subtitles | هذه الملاحظات دنيئة و لا صلة لها بالموضوع | 
| Yaşımın bu konuyla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | لبناء جيش آكو من الروبوتات و تكنولوجيا الشر الفا عمري لاعلاقة له بالموضوع | 
| Ne zaman bu konuya dönsek, aynı şey oluyor. | Open Subtitles | أنظر، في كل مرة نتحدث بالموضوع تحدث نفس الأشياء. | 
| Biz herşeyi okuyorken çalışmalarmızı nasıl organize edeceğimiz hakkında bir sonuca varmalıydık. | TED | درسنا كل ما يتعلق بالموضوع. وتحتم علينا أن نحدد منهجية عملنا. | 
| biraz düşün. Ya kendini gizlediğini ya da bizim şifremizi çözdüğünü düşünmelisin. | Open Subtitles | فكر بالموضوع جيداً عليك ان تتصور اما انه يغطى آثاره او يخدعنا | 
| Fakat bence konumuzla alakalı daha önemli olan şey... hüküm giydiğiniz iki dava daha var değil mi? | Open Subtitles | ولكن الأهم حالياً .. والأكقر تعلقاً بالموضوع هل يوجد اتهامين آخرين ضدكَ؟ | 
| Tatlıya olan düşkünlüğünün konuyla alakasını anlayamadım. | Open Subtitles | حقا لا أفهم ما علاقة أحب الفطائر بالموضوع | 
| Gerçi konuyla alakası yok ama bu yataktan bir daha çıkmayacağım. | Open Subtitles | و لكني و لسبب لا علاقة له بالموضوع لن أنهض عن هذا السرير مرة أخرى | 
| Bu doğru olsa bile, konuyla alakasız. | Open Subtitles | ..حتى لو أن القضية كذلك، فليس لها علاقة بالموضوع | 
| Ki bunlar altmışlı yılların ortalarına kadar tanınmıyordu. konuyla tamamen bağlantılı olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | والتي لم تكن قد أدخلت حتى منتصف الستينات أعتقد أن هذا ذو صلة بالموضوع | 
| Hayır, sormadım. Çünkü konuyla alakasızdı. | Open Subtitles | لا، ولم أسأله لأن هذا شيء لا علاقة له بالموضوع | 
| Evet, ama bunun konuyla ilgisini anlamadım. | Open Subtitles | نعم ولكني لا اري ماهي علاقة هذا بالموضوع | 
| Bunları yeterince duyduk. Asıl konuya gel. | Open Subtitles | سمعنا ما يكفي من هذه الثرثرة ، ادخل بالموضوع حالاً | 
| Güzel. Şimdi, seni benimle ilgili bir konuya çekmesine izin verme. | Open Subtitles | مهماكانما سيقولهاويسأله, عد بالموضوع إلى المسألة الهامة | 
| Tabii. Meşgul olduğunuzu biliyoruz, bu yüzden vaktinizi almayacağız. Lafı dolandırmadan, doğrudan konuya gireceğiz. | Open Subtitles | أعلم بأنكَ منشغل، لذا لن أضيّع وقتك بالثرثرة وأتجنّب الدخول مباشرة بالموضوع وما إلى ذلك | 
| Önceden hakkında hiç düşünmeden bile uçabiliyordum. | Open Subtitles | بدون ان افكر بالموضوع حتى، كنت قادرة على الطيران | 
| - Herhangi bir sorun yok. Bunun hakkında konuşmak hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | - نبحث بالموضوع ولكني بالحقيقة غير مرتاحة وانا اتكلم عن الموضوع | 
| Dr Le Garrec bugün polis tarafından sorgulanacak Suçlamalar hakkında ne söyleyeceksiniz ? | Open Subtitles | الشرطة ستحقق بالموضوع اليوم مراسلنا بموقع الحدث دكتور.. | 
| Yarın akşam sen biraz düşündükten sonra tekrar burada buluşmaya ne dersin? | Open Subtitles | لماذا لا نتقابل ليلة الغد بعد أن تجد وقتاَ للتفكير بالموضوع ؟ | 
| Niçin biraz daha düşün müyorsunuz sonra tekrar konuşuruz? Teras kapısı kilitli değildi, Ben de içeri girdim. | Open Subtitles | لم لا تفكري بالموضوع ونتحدث مجدداَ باب شرفة المسبح كان مفتوحاَ لذا تسللت | 
| - İtiraz ediyorum. Bunun konumuzla ilgisi yok. | Open Subtitles | اعتراض سيادة القاضي هذا ليس له صلة بالموضوع | 
| Yapma, ne yazıyorsa konumuzla ilgili galiba. | Open Subtitles | رجاءً مهما كان المكتوب فهو يبدو أن له علاقة بالموضوع |