"بالمُخدّرات" - Traduction Arabe en Turc

• uyuşturucu

Hatırladığım kadarıyla, uyuşturucu satmak yasadışı.
آخر مرّة تحققت، المُتاجرة بالمُخدّرات غير قانوني.

Banka soymuştur ya da uyuşturucu falan satıyordur.
لقد سرق مصرفاً، أو كان يُتاجر بالمُخدّرات.

uyuşturucu işindeydi, onda her türlü pis iş vardı.
كان مُلمّاً بالمُخدّرات وجميع أنواع الأشياء السيّئة.

Çünkü uyuşturucu satıyorlarmış.
لأنّ عُذر غيابُهما كان الاتّجار بالمُخدّرات.

Son dönemde... uyuşturucu kaçakçılığı sebebiyle Franklin Islahevi'nde 2 yıl kalma hakkı kazanmış.
قضاء عامين في السجن بتهمة الإتّجار بالمُخدّرات في إصلاحيّة (فرانكلين). هذا ما كانت الأموال لأجله.

Brad uyuşturucu konusunda haklı çıktı.
كان (براد) مُحقاً حول حقن نفسها بالمُخدّرات.

Sokaklarda kol gezen bir çete uyuşturucu,silah,hırsızlık ama bütün çete büyükleri geri dönmüşler Orlando gençken.
عصابة عنيفة تعمل في المُتاجرة بالمُخدّرات والأسلحة والسرقة، لكن جميع سوابق (أورلاندو) تعود إلى مرحلة مُراهقته.

- Anlayamadım? - O zamanlar uyuşturucu satıyordun, değil mi?
-كنت تُتاجر بالمُخدّرات آنذاك، صحيح؟

Ve ben uyuşturucu kullanmam!
! وأنا لا أتعاملُ بالمُخدّرات مُخدّرات؟

- Dükkanın önünde uyuşturucu satıyor muydun?
-هل تُتاجر بالمُخدّرات خارج المتجر ؟

- Lampard'ın uyuşturucu sattığına eminim.
-إنّي مُتأكّد أنّ (لامبارد) يُتاجر بالمُخدّرات .

Nate, Lampard uyuşturucu pazarlamıyor.
(نيت)، (لامبارد) لا يُتاجر بالمُخدّرات.

Aşk uyuşturucu gibidir.
إنّها أشبه بالمُخدّرات!