| Büyüdüğünüzde model olmak istediğinizi söylemek büyüdüğünüzde lotoyu kazanmak istediğinizi söylemekle aynı. | TED | القول أنك تريدين أن تكوني عارضة عندما تكبرين هو أقرب إلى القول أنك تريدن الفوز باليانصيب عندما تكبرين. |
| Louis lotoyu kazandı ve milyoner oldu | Open Subtitles | مقتل الفائز باليانصيب والذي فاز حديثاً بـ 250 ألف دولار |
| Sen ve senin fakir, beyaz piyango talihlilerinle artık çalışmayacağım. | Open Subtitles | لا مزيد منك ولا الفائزين باليانصيب البيض اللعينين التابعين لك |
| İnsaniyet Bakanlığı piyango kazananları ve embriyolar üzerinde tam yetki ve kontrole sahip. | Open Subtitles | انه أمر رسمي وزارة الموارد البشرية لديها السيطرة والصلاحية على الفائزات باليانصيب والاجنة |
| Yani belki Piyangoyu filan kazanırım. | Open Subtitles | أقصد، يمكنني الفوز باليانصيب أو ما شابه. |
| Batıl itikatlerin mi var? Piyangoyu kazanman ona rastlamandan daha büyük ihtimal. | Open Subtitles | احتمال أن نفوز باليانصيب أكبر من أن نصادفه |
| Ayrıca ejderhaya binen bir tavşan hayal edersen loto kazanma şansı artar. | Open Subtitles | و أيضاً إذا أمكنك تخيل أرنب يمتطي تنيناً فذلك سيزيد فرص فوزه باليانصيب |
| Bu piyangoda kazanma ihtimalinin, oldukça düşük olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت أفكر أنَّ فرص الفوز باليانصيب قليلاً جداً |
| lotoyu kazandım bebeğim. Powerball. | Open Subtitles | انا الفائز باليانصيب, عزيزتى الكرة الدوارة |
| İnsanlar bütün gün, lotoyu kazanacaklarına inanarak ortalıkta dolaşıyorlar. | Open Subtitles | يذهب الناس كل يوم واثقين من فوزهم باليانصيب |
| lotoyu kazanmasına rağmen hiç keyfi yok. | Open Subtitles | أنها بمزاج فظيع على الرغم من فوزها باليانصيب |
| Hazır lotoyu kazandığını öğrenmeden, çocuğa 25 bin dolar teklif etmeye mi geldin? | Open Subtitles | وانتِ قدمت الى هنا للعرض على الفتى 25.000 قبل ان يدرك انه فاز باليانصيب. |
| piyango'yu yeni kazanmış birinin paranın değeri tanımlamasına güvenir miydiniz? | TED | هل تثق بشخص ما فاز للتو باليانصيب ليقدم تعريفاً دقيقاً لماهية العملة؟ |
| Güzelliğe bak! Daha içki alacağım çünkü piyango düzenleyeceğiz. | Open Subtitles | سنحصل على الشراب عن طريق البيع باليانصيب |
| Daha çok piyango gibi, tek farkı kazananlar evlerine ceset torbasında dönüyorlar. | Open Subtitles | إنها أشبه باليانصيب وحدهم الرابحون فقط هم من يعودون إلى الوطن في أكياس جثث |
| İnsanlara piyango kazandığını söylememelisin. | Open Subtitles | لا يجدر بكَ إخبار الناس بأنّكَ فزتَ باليانصيب |
| Piyangoyu kazandım, tavukları severim ben de satın aldım. | Open Subtitles | فزتُ باليانصيب وأنا أحبّ الدجاج، لذلك اشتريتُها |
| Hayır. Piyangoyu kazananlar için kocaman yeni bir şey. | Open Subtitles | لا، إنّها أداة ضخمة مستحدثة للفوز باليانصيب |
| Belki de Sherry ona Piyangoyu kazandığını söyledi ve konu hemen evlenmeye geldi. | Open Subtitles | حسناً، أو ربما أخبرته بأنها ربحت باليانصيب مما دعاه لسرعة إتخاذ القرار لزواجه منها |
| loto oynasana lan sen. | Open Subtitles | يجب أن تجرّب حظك باليانصيب. استخدم قوّتك. |
| Sizi ulusal piyangoda yer almaya davet ediyorum. | Open Subtitles | ارغب بدعوتكم للمشاركة باليانصيب الوطني |
| Arkadaşları Evan Lewis'in lotodan 250 bin $ kazandıktan sonra çok mutlu olduğunu söylediler. | Open Subtitles | مقتل الفائز باليانصيب والذي فاز حديثاً بـ 250 ألف دولار |
| Emile eski bir 3. sınıf öğretmeni ve kendisi 10 dakika önce ismini ulusal Piyangoya yazdırdı. | Open Subtitles | ايميلي مدرسة مرحلة ثالثة سابقة، قبل عشر دقائق ادخلت اسمها باليانصيب الوطني |
| Tamam, büyük ikramiyeyi kazandığımdan beri tanımadığım kızlar beni ne kadar çok sevdiklerini söyleyip duruyorlar. | Open Subtitles | كانت تحبني لنفسي وليس مالي حسنا, منذ فوزي باليانصيب وأنا تأتيني فتيات لا أعرفهن حتى ويدعين أنهم واقعات في حبي |
| Ama insanlar piyango Kazanır. Bu şanstan başka bir şey değil mi? | Open Subtitles | لكن الناس يفوزن باليانصيب ربما ذلك لاشيء سوى الحظ |