| Aynı gün içinde bir bağışta daha mı bulunacaksınız? | Open Subtitles | هل أنتم هنا لتقوموا بتبرع آخر في نفس اليوم؟ |
| Dr. Isles, bu yıl M.I.L.E için çok cömert bağışta bulundu. | Open Subtitles | لقد قامت بتبرع سخي جداً للمشروع هذا العام |
| HPT Dul ve Yetim Fonu'na bağışta bulunursan bu aramızda kalır. | Open Subtitles | قم بتبرع لأراملات شرطة هاواي و جميعة الأيتام وسأبقي الأمر بيننا وحسب |
| Sonuçta size tuzak kurulduğu ve Narkotik'in, Dullar ve Çocuklar Fonu'na cömert bir bağışta bulunduğunuz için, memurlarına yapılan saldırı dâhil, tüm suçlamaları geri çekecekler. | Open Subtitles | نظراً إلى أنه تم الإيقاع بك وبما أنك ستقوم بتبرع سخي لصندوق أرامل و أطفال دائرة مكافحة المخدرات سيسقطون كل التهم |
| Herneyse, bir kadının hapishanesine büyük bir bağış yaptılar ve oraya gidip bakmam gerekiyor. | Open Subtitles | المهم، قاموا بتبرع هائل إلى سجن نسائي وسأذهب إلى هناك وأعاين المكان. |
| Şey, karınız az önce polis fonuna oldukça cömert bir bağış yaptı. | Open Subtitles | زوجتك للتو قامت بتبرع سخي جدّاً لصندوق الشرطة |
| Evet. Çocuklara oldukça büyük bir bağışta bulunmaya geldik. | Open Subtitles | نحن هنا لنقوم بتبرع كبير للأطفال. |
| Bölümüne bağışta bulunmayı düşünüyordum. Parti yapmayı değil. | Open Subtitles | كنت أفكر بتبرع لا حفل |
| bağışta bulunmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد القيام بتبرع |
| - Bu yüzden, büyükçe bir bağış yaparak sonuca etki edeceğim. Testi yarın yapacaklar. | Open Subtitles | لهذا السبب قمت بتبرع ضخم لضمان النتائج سوف يؤدون الفحص غداً |
| - Onlara yüklü bir bağış yapmalıyız. | Open Subtitles | -و علينا أن نقوم بتبرع كبير جداً لصالحهم |