| Kızı tomografiye gönder ama önce yüzünü dezenfekte et. | Open Subtitles | أرسلها للأشعة المقطعية قم بتطهير وجهها أولا. |
| Yani, bütün geceyi uykusuz bir şekilde tüm çarşafları, havluları, oyuncakları ve kıyafetleri dezenfekte ederek geçirdim. | Open Subtitles | أقوم بتطهير كل ورقة , منشفه , لعبة كل خيط في الملابس , في كل أرجاء المنزل |
| Olay yerinde temizleme yaptık ama onu hemen oradan çıkarmak zorundaydık. | Open Subtitles | قمنا بتطهير أولي في الموقع، لكن كان علينا إخراجه من هناك. |
| Geçişi engellememeleri için... yol üzerindeki bohçaları temizleme emri aldığımı... saygıyla bildiririm. | Open Subtitles | لقد تلقيت أوامر بتطهير الشارع من الاشياء حتى لا يكون هناك عائق في المسيره |
| Geçişi engellemesinler diye yol üzerindeki yığınları temizlemek için emir almış olduğumu saygılarımla bildiririm, Efendim! | Open Subtitles | لقد تلقيت أوامر بتطهير الشارع من الاشياء حتى لا يكون هناك عائق في المسيره |
| Kendi dosyalarını temizlemek kanıtla oynamak değildir. | Open Subtitles | ليس تلاعباً عندما تقوم بتطهير ملفات حاسوبك الخاص |
| İngiltere Kilisesi'nde kalan artıklarını temizleyerek o işi bitirebilirsiniz. | Open Subtitles | ويمكنك إنهاء هذا العمل بتطهير كنيسة انجلترا من رواسبها |
| Biz de bütün geceyi her şeyi dezenfekte ederek geçirdik, | Open Subtitles | لذلك أمضينا الليلة بأكملها بتطهير كل شيء |
| Yarayı dezenfekte edersin, derin bir yara ise dikersin. | Open Subtitles | تقوم بتطهير الجرح .تخيطه أذا كان عميقا |
| Tamam, yarayı dezenfekte etmeliyiz. Acıyacak. | Open Subtitles | سأقوم بتطهير الجرح هذا سيؤلمك |
| Benim dezenfekte etmem gerekiyor. | Open Subtitles | علي بتطهير الإصابة |
| Tamam, yarayı dezenfekte edeceğim. | Open Subtitles | سوف أقوم بتطهير الجرح |
| Belediye burasının kamu güvenliği için risk teşkil ettiğini belirlemiş ve mecburi temizleme emri vermiş. | Open Subtitles | . المقاطعة اعلنت ان هذا المنزل هو خطر على السلامة العامة . وأمروا بتطهير قسري |
| Salazar bu yüzden Tijuana'yı temizleme işiyle bu kadar çok ilgileniyor. | Open Subtitles | لهذا سلازار مهتم جداً بتطهير التيجوانا |
| Salazar bu yüzden Tijuana'yı temizleme işiyle bu kadar çok ilgileniyor. | Open Subtitles | لهذا سلازار مهتم جداً بتطهير التيجوانا |
| Bu da temizleme görevimiz tamamlandı demek oluyor. | Open Subtitles | لقد أكملنا مهمتنا بتطهير هذه المنطقة |
| İşimiz yuvayı temizlemek ve hedeften alabildiğimiz tüm bilgileri iletmek. | Open Subtitles | علينا أن نقوم بتطهير المكان واستخلاص ما نستطيع من المعلومات من الهدف |
| 12 Maymun'un kanına karıştırdıklarını temizlemek için birkaç iğne hazırladım. | Open Subtitles | لقد حضرت سلسلات من الحقن سوف تقوم بتطهير أي شيء قام الإثنا عشر قرد بتركه في دمك |
| Bu şekilde çalışıyor. Sistemi temizlemek için. | Open Subtitles | هذا هو مبدأ عملها إنها تقوم بتطهير النظام |
| Ve şimdi de, Tanrı'nın da yardımıyla, bu işi, İngiltere Kilisesi'nde kalan artıklarını temizleyerek bitirebilirsiniz. | Open Subtitles | والآن بعون الرب يمكنك إنهاء هذا العمل بتطهير كنيسة انجلترا من رواسبها |
| Kızıl Bayrak'ta plânlarınıza uymayan herkesi temizleyerek mi? | Open Subtitles | بمساعدتك بتطهير العلم الاحمر للجميع الذين لا يوافقون مع خططك؟ |
| Mississippi'deki ve Alabama'daki ormanları temizleyerek pamuk sermayedarını koruyacak. | Open Subtitles | إنه سيحمي مستثمري القطن بتطهير الغابة (في (ميسيسيبي) و (ألاباما |