| Joey neden onu öptü ki? Partide bir sürü kız vardı, Tanrım! | Open Subtitles | لا أدري لماذا جووي قام بتقبيلها من بين كل الفتيات اللائي بالحفلة. |
| Eyfel Kulesi'nin tepesinde onu öptüm. | Open Subtitles | وكما تعلمين قمت بتقبيلها في قمة برج ايفل |
| Neden onu öpmek istemediğimi sordu. | Open Subtitles | سألتني لماذا لم أرغب بتقبيلها. |
| Caleb de niyetinin ciddi olduğunu göstermek için onu öpmeye çalışmış. | Open Subtitles | و حاول هو أن يريها أنه جاد بتقبيلها |
| Çabuk! Çabuk! Onu öpüyor! | Open Subtitles | أسرعوا , أسرعوا هو يقوم بتقبيلها |
| Sence Andrea ilk buluşmamızda onu öpmeme izin verir mi? | Open Subtitles | هل تعتقد أن أندريا تسمح لي بتقبيلها في أول موعد لي معها ؟ |
| Dedi ki... aslında tam olarak ne dediğini bilmiyorum ama sonunda beni öpüp şöyle dedi... | Open Subtitles | وقالت,حسناً,لاأتذكر بالضبط ما الذي قالته ولكن أنتهى الامر بتقبيلها لي وبقولها حسناً,سأتزوجك في يوم القديس مارتن |
| Hyun Joon, soğukkanlı Sung Hee'yi aniden öptü ve o andan itibaren hızla yakınlaştılar. | Open Subtitles | سونغ هي) رسمت خط فاصل بين علاقتها بهما ) لكن (هيون جون) قام بتقبيلها بالقوة و أصبحا متقاربين بسرعة |
| Marley Jakele birlikte, ama Ryder onu hiçkimsenin olmadığı bir yerde öptü. | Open Subtitles | (مارلي) تواعد (جايك)، لكن (رايدر) قام بتقبيلها بشكل مفاجئ. |
| Çünkü... Onu öptüm. | Open Subtitles | لأني قمت بتقبيلها. |
| Çünkü onu öptüm. | Open Subtitles | -لأني قمت بتقبيلها . |
| Sonra, Dev onu öpmek istemiş. | Open Subtitles | ثم قرر ديف قائلاً في نفسه "سأقوم بتقبيلها" |
| JD öpmek için eğilmiş. | Open Subtitles | كان الرجل.. أقصد (جاي دي), يهم بتقبيلها |
| Onu duvara dayayıp öpmeye başla. | Open Subtitles | فلترمها على الجدار، وتبدأ بتقبيلها |
| Onu öpmeye kalktım, o başını çevirdi. | Open Subtitles | هممتُ بتقبيلها , ولقد تجاهلتني |
| Poposunu öpmeye dünden razıyım. | Open Subtitles | وسأكون سعيداً بتقبيلها |
| Onu öpüyor musun? | Open Subtitles | هل تقوم بتقبيلها ؟ |
| Park hâlindeki arabasında oturur, onu öpmeme izin vermemesinin nedenlerini tek tek listelerdik. | Open Subtitles | كان يحلو لنا الجلوس في سيارتها المركونة وكانت تُعدّد لي، أسباب عدم سماحها لي بتقبيلها واحداً تلو الآخر، |
| Ve yılbaşı topu düştüğünde, Payton'ı yakaladım... ve onu öpüp bıraktım. | Open Subtitles | (و عندما سقطة الكرة أمسكت (بيتن و قمت بتقبيلها |