| Ama dikkatli bakıldığında kopya olduğu çabucak anlaşılıyordu. | Open Subtitles | لكن إذا نظرت بتمعّن فستلاحظ بأنّها مجرّد نسخة |
| Ama maalesef kabile şefi kontratı çok dikkatli okumamış. | Open Subtitles | للأسف أن رئيس القبيلة لم يقرأ العقد بتمعّن |
| Bak ama ne çiziyorum. Bak, dikkatli bak. | Open Subtitles | انظر ماذا أرسم انظر بتمعّن |
| dikkatli bakmıyordum. - Ne? | Open Subtitles | لم أكن أنظر بتمعّن كافي |
| Belki yeterince dikkatli bakmıyorsundur. | Open Subtitles | لعلّكَ لا تنظر بتمعّن. |
| Belki yeterince dikkatli bakmıyorsundur. | Open Subtitles | لعلّكَ لا تنظر بتمعّن. |
| Cevabını dikkatli düşün Leorio. | Open Subtitles | -فكّر في قراركَ بتمعّن يا (يوريو ). |
| dikkatli bak. | Open Subtitles | انظري بتمعّن |