| Ya da gelip de kafana delik açacak birini mi göndereyim? | Open Subtitles | أتتصل بجميع اقربائك او يأتي لك شخصا ما ويقوم بثقب رأسك؟ |
| Bir kara delik öngörüsünde bulunursunuz, derken teleskopla bakarsınız ve oradadır, tam olacağını söylediğiniz yerde. | TED | فأنت تتنبأ بثقب أسود, و تنظر عبر التلسكوب لتجده, مثلما قلت. |
| Barsaklarında delik olmasından iyidir. | Open Subtitles | ذلك أفضـل بكثير من أن تحظـى بثقب في أحشـائك |
| Banyodaki deliği o delmedi. | Open Subtitles | لاأظنه قام بثقب هذه الفتحة فى حائط الحمام |
| Evet, anne, Derek pek çok yerine piercing yaptırmış, ama kitabı kapağına göre yargılalamam gerektiğnii söyleyen sen değil miydin? | Open Subtitles | أجل، يا أمّي، (ديريك) لديه هوس بثقب نفسه ولكن، ألستِ أنتِ من أخبرتيني ألا أحكم على كتاب من غلافه ؟ |
| Enfeksiyon, sigmamsı kalınbağırsakta bir deliğe neden olmuş. | Open Subtitles | تسببت العدوى بثقب في بالقولون الأسي |
| İşaret parmağında ufak bir delinme yarası var. | Open Subtitles | يبدو أن هناك جرحا بثقب صغير. علي طرف إصبع السبابة. |
| Teli kendi başına zorla çıkarmaya çalıştığın için subklavyan damarın arka duvarında delik açmışsın. | Open Subtitles | لأنك حاولت إزالة السلك بنفسك وبالقوة، قمت بثقب الجدار الخلفي للوريد تحت الترقوة، |
| Teli kendi başına zorla çıkarmaya çalıştığın için subklavyan damarın arka duvarında delik açmışsın. | Open Subtitles | لأنك حاولت إزالة السلك بنفسك وبالقوة، قمت بثقب الجدار الخلفي للوريد تحت الترقوة، |
| Bize resmin yerini söyle yoksa kafanda koca bir delik açılır. | Open Subtitles | أخبرنا بمكان اللوحة والا ستحظي بثقب كبير في رأسك |
| Kafatasının arkasında küçük bir delik açacağız. | Open Subtitles | نقوم بثقب صغير بمؤخرة جمجمة ابنتك |
| Topuklu bir ayakkabı böyle bir delik açar, değil mi? | Open Subtitles | كعب حذاء إمرأة قد يتسبب بثقب كهذا، أليس كذلك؟ - نعم - |
| Sadece evrenimde koca bir delik açılmıştı. | Open Subtitles | كان أشبه أكثر بثقب ضخم في كوني |
| Kafasında küçük bir delik ve aslan gibi bir yürek. | Open Subtitles | "هو وجود قزم يحظى بثقب في رأسه و أسد في قلبه". |
| Peki şimdi CDC (Hastalık Kontrol Merkezi)'nin yayınladığı, boğazında bir delik olan kadını gösteren oldukça görsel ve rahatsız edici bu televizyon reklamları, gerçekten insanların sigarayı bırakmasına yardımcı oldu mu? | TED | اذاً هل هذه الإعلانات التى عرضها الCDC، هذه الإعلانات التلفزيونية التي أبرزت إمرأة بثقب في حلقها و كانت مُعبرة و مزعجة للغاية، هل تركت اثراً حقاً في أن يقلع الناس عن التدخين؟ |
| Yerde sikik bir delik açacaksın. | Open Subtitles | ستقوم بثقب الأرض |
| Yerde lanet bir delik açacaksın. | Open Subtitles | ستقوم بثقب الأرض |
| Belki de bir ufuk çizgisi oluşturmak için bir solucan deliği kurmamız gerekmez. | Open Subtitles | ربما نحن لسنا بحاجة للاتصال بثقب دودي لتشكيل أفق الحدث |
| İnsan ağzına "pasta deliği" denir insanoğluna ise "televizyon bağımlısı". | Open Subtitles | فم البشر يسمى بثقب الفطيرة البشر يسمون بأريكة البطاطس |
| Para almayacağım. Hatta diline piercing de yaparım. | Open Subtitles | بدون مقابل سأقوم أيضاً بثقب اللسان |
| "Banane. Dudağıma piercing yaptırcam". | Open Subtitles | لا أهتم سأقوم بثقب لساني |
| İki gün evvel az daha bir kara deliğe giriyordunuz. | Open Subtitles | وكدتم قبل يومين أن تصطدموا بثقب أسود |
| Ha, bir de delinme yarası var, burada. | Open Subtitles | اوه ويوجد جرح بثقب هنا |