| Bunu okulumda çamurlu ayakkabılarla dolaşmadan önce düşünmeliydin. | Open Subtitles | ربما يجب عليك التفكير بهذا قبل أن تسير داخل مدرستي بحذائك الموحل |
| Koşu ayakkabılarını giyip siktiğimin sadedine gelsene artık Jonah? | Open Subtitles | أتعرف ماذا؟ ما رأيك أن تضع قدميك بحذائك وتركض وتمارس الجنس مع قصدك اللعين، جوناه؟ |
| ayakkabılarınla yürümemi istiyorsun çünkü senin o ihtişamlı, zor hayatını kaldıramam öyle mi? | Open Subtitles | تُريدني أن أمشي ميل بحذائك لأننى لا أستطيع تحمل حياتك القاسية؟ سأفعل |
| Affedersin. En son böyle bir şey söylediğimde, bana ayakkabınla vurmuştun. | Open Subtitles | آسف، آخر مرة قلت شيئا كهذا ضربتني بحذائك |
| - Ayakkabılarına bulaşıp gelmiş olmalı. | Open Subtitles | لابد انها قد إلتصقت بحذائك عند مغادرتك المكان عقب موتها. |
| Senin ayakkabına uyarsa cinayetten tutuklanacaksın. | Open Subtitles | وإذا طابقناها بحذائك سنمسك بك بتهمة جريمة |
| Asıl ilgilendiğimiz ayakkabıların Richard. | Open Subtitles | كى مارت نحن مهتمين بحذائك يا ريتشى |
| Şu kadarını söyleyeyim biz beyaz halı üzerinde yürüyeceğimizi hayal bile edemezdik özellikle bu ayakkabılarla. | Open Subtitles | السجاد الأبيض كان أمراً لم لم يكن ليحدث ، لم نكن حتى نحلم بالمشي على السجاد . وخاصة بحذائك |
| Süslü ayakkabılarla önlerinde boy göstererek, ha? ! | Open Subtitles | وكأنهم أشياء تدوسينها بحذائك الغالي؟ |
| Bayım, içeriye ayakkabılarla giremezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنك الدخول إلى هنا بحذائك |
| Ayağı yaralandığı zaman, ayakkabılarını onunla değiş. | Open Subtitles | أذا ألمتها قدماها.. بدلها بحذائك. |
| Sikerim ayakkabılarını. Zırlamayı kes. | Open Subtitles | -انا لا أهتم بحذائك الجديد توقف عن التذمر |
| Adamım ayakkabılarını beğendiğini söyledi. | Open Subtitles | صديقي قال أنه أُعجب بحذائك |
| ayakkabılarınla girebilirsin. | Open Subtitles | تستطيعين الدخول بحذائك |
| Peter, zemini ayakkabılarınla çizme. | Open Subtitles | بيتر) لا تقم بخدش الأرضية) بحذائك |
| Ayrıca, bağırmaktan sesimiz kısıldığında ve sen bana ayakkabınla vurmayı bıraktığında sakinleşmiştik ve olayı beraber çözmüştük. | Open Subtitles | إلى جانب ذلك، حصلنا على ألم في الحنجرة من جراء الصراخ، و توقفتي عن ضربي بحذائك هدأنا من روعنا و وجدنا الحل مع بعض |
| - Krallığımızda devasa ayakkabınla öfkeyle yürüdüğün için yoluna çıkan her şeyi mahvediyorsun. | Open Subtitles | بحذائك الغليظ الضخم مدمرة كل شيء في طريقك |
| Ona basmak istemezsin Ayakkabılarına bulaşmasını da. | Open Subtitles | لن ترغب بالمشي علي هذا ويلتصق بحذائك |
| - Ayakkabılarına bayıldım. | Open Subtitles | انا معجبة بحذائك حقا شكرا لكِ |
| ayakkabına bir şey yapışmış. | Open Subtitles | يوجد شيء متعلق بحذائك |
| ayakkabıların senin olsun. Ama eline al ki kapıya daha hızlı ve sessizce yaklaşabilelim. | Open Subtitles | يمكنك الإبقاء بحذائك إمسكيه بيدك وحسب |