| Pek çok insan osururken hareket ederler. | Open Subtitles | الكثير من الناس يقومون بحركات صغيرة عندما يطلقون الغازات |
| Yiyecek bitiyor, Dawn sürekli daha çok hareket yapmasını istiyor ve doğru yaptığı hareketler için ödüllendirilmiyor. | Open Subtitles | لم يعُد هُناك طعام. ظلت تسألهُ القيام بحركات إضافية. لم يعد مُحفَز للقيام بحركات.. |
| Böyle dans ederken bacaklarını kafanın arkasına koymak gibi çılgın şeyler yapabiliyor musun? | Open Subtitles | مع كل ذلك الرقص، أيمكنك القيام بحركات خرافية مثل وضع ساقيك وراء رأسك؟ |
| Yazmayı başarabilir. veya göz hareketleri ile iletişimi mümkün kılan gelişmiş aletler var. | Open Subtitles | قد تتمكن من الطباعة أو هناك أجهزة تمكن الناس من التواصل بحركات العيون |
| Tourette nörolojik bir rahatsızlıktır ve istek dışı yapılan, tik adı verilen stereotipik hareketlerle nitelendiriir. | TED | متلازمة توريت هي اضطراب عصبي تتسمُ بحركات نمطية أقومُ بها دون إرادتي، وتسمى التشجنات اللاإرادية. |
| Derin nefes al sonra devam et. Hızlı hamleler. | Open Subtitles | خذ نفساً عميقاً وقم بحركات سريعة متواصلة |
| Cumbus kovboy elbiselerini giyip ukala ve burnu havada bir sekilde, horoz gibi kızlarımın etrafında dolanıp hava atıyordu. | Open Subtitles | كيف لا وهو يراها دائما بالقرب منه أوقع بها بحركات رعات البقر التي يجيدها |
| Gerçekten öyle. Benim söylediğim çok dengeli hareket eden. | Open Subtitles | تماما, اعنى هذا الذى يقوم بحركات اتزان |
| Onları sinirlendiriyorsun. Ani hareket etme. hareket etmiyorum. | Open Subtitles | لا تعصبهم، لا تقم بحركات فجائية |
| Ani hareket yok. | Open Subtitles | لا تفعلي شيئاً لا تقومي بحركات مفاجئة |
| su kiz, ayak bilegine karsin çok iyi dans ediyor. | Open Subtitles | تقوم بحركات جيّدة تلك الفتاة بالرغم من كاحلها المصاب |
| dans figürleri dedikleri eşcinselimsi... spastik hareketler yapıyorlar. | Open Subtitles | قمن بحركات شاذه نشيطه جداً ومتشنجة اسمينها رقصات |
| Bu çökmeyi sakın dans hareketi sanmayın. Biraz önce ne oldu? | Open Subtitles | وليس فقط بحركات راقصة رائعة ما الذي حدث؟ |
| Vücut kasları, güçlü motor kontrolü için yeniden yapılandırılabilir ve dış iskelet hareketleri hissedilebilir, algılanabilir, bu da insan gücünü, zıplama yüksekliğini, koşma hızını çok yukarı taşır. | TED | سيعاد تشكيل العضلات داخل الجسم حتى تستطيع السيطرة على المحركات القوية، ولتشعر بحركات العضلات الهيكلية الخارجية، ستزيد قوة البشر، سيعلو مستوى القفز لديهم وستزيد سرعتهم في الجري. |
| Biri çιkar da doğru hareketleri yaparsa... | Open Subtitles | فلو قام رجل بحركات صحيحه |
| Janine, her yerde esneme hareketleri yapıp duruyor. | Open Subtitles | جنين" تقوم بحركات التمدد هناك" |
| Fırçaya biraz beyaz boya sür dairesel hareketlerle boya. | Open Subtitles | ضعي القليل من اللون الأبيض بفرشتك و لوني بحركات دائريه- هكذا؟ |
| Beni böyle acınası hareketlerle nasıl yeneceksin ki? Acınası mı? | Open Subtitles | كيف ستهزمني بحركات رديئة كهذه؟ |
| Fakat bu, sadece siyasi koalisyonlardan ziyade demokrasi kültürünün savunuculuğunu yapacak saf halk tabanlı sosyal hareketlerle bu toplumlara yardım etmeyi gerektiriyor. | TED | لكن ذلك سيتطلب مساعدة هذه المجتمعات في التحول من مجرد تحالفات سياسية إلى بناء قاعدة من مؤمنين حقيقين بحركات إجتماعية تدعم الثقافة الديمقراطية . |
| Gözünü korkutmak, benim kadar zeki, cesur olmadığını ispatlamak için hep atılgan hamleler yapardım. | Open Subtitles | كنت أقوم بحركات جريئة لتهويل الخصم ولأريه بأنه ليس بذكائي أو بشجاعتي ما يترك ثغرات في دفاعي |
| Bazı yeni hamleler mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | تفكر بحركات جديدة للشطرنج؟ |
| Cümbüş kovboy çizmeleriyle üstü çıplak ve ukalaca adeta bir horoz gibi her daim onların önünde dolanıyordu. | Open Subtitles | كيف لا وهو يراها دائما بالقرب منه أوقع بها بحركات رعات البقر التي يجيدها |