| Gülüyorlar ve aşırı samimi bir şeklide konuşuyorlardı. Birini gözetliyorduk. | Open Subtitles | شوهدا يجلسان بقرب بعضهما البعض و يتحدثان بحميمية " ويضحكان مع بعضهما لقد كنا نراقب فقط - |
| Hem de onunla samimi bir ilişki içindeyse. Benim de bildiğimi mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | واحد بأنّه كَانَ بحميمية إرتبطَ به. |
| Bay Barrow çok samimi. Biraz mesafe koymasını söyler misiniz? | Open Subtitles | -السيد "بارو" يتصرف بحميمية طوال الوقت أود إخبارهُ أن يُحافظ على المسافة |
| Panda biraz fazla samimi olduğumuzu fark edecek. | Open Subtitles | تعلمين، تلاحظ (باندا) أننا نتصرّف بحميمية. |
| Düşünüyordumda, sen ve Callie hakkında pek de rahat değilim, benim çatımın altında samimi olmanızdan. | Open Subtitles | مرحباً, إذاً لقد كنت أفكر وأنا لست مرتاحاً للغاية بك أنت (وكالي) وأنتما تتصرفان بحميمية تحت سقفي |