| Hava kuvvetlerinin de yaklaşık 3.000 uçakla bizi destekleyeceğine dair söz verdi. | Open Subtitles | للكثير من فرق القوات الخاصة وقد وعد بأن هذه القوات ستكون مدعومة جواً بحوالى ثلاثة الالاف طائرة |
| Hatchet'e parasını ödedikten sonra... adam başı yaklaşık 200,000 pound kalıyor. | Open Subtitles | بعد أن ندفع للفأس هذه الصفقة ستعود علينا بحوالى 200 ألف جنيه لكل واحد |
| Sağ tarafınızda yukarıya çıkan bir tünel var, yaklaşık yirmi yard. | Open Subtitles | هنا ممر في الاعلى على يمينك بحوالى 30 ياردة |
| yaklaşık 5 milyar yıl önce bilim insanlarının Evren'in başlangıcı kabul ettiği Büyük Patlama'dan ortalama 10 milyar yıl sonra bu bulut, kütleçekimin etkisiyle çökmeye başladı. | Open Subtitles | منذ حوالى 5 مليار عاماً بعد حادثة الانفجار العظيم بحوالى 10 مليارات عاماً والذى يعتقد العلماء أنها سبب نشوء الكون |
| yaklaşık 400 metre ileride bir tünele girdiler. O yüzden kesilmiş olabilir. | Open Subtitles | لقد دخلوا نفقاً أمامكما بحوالى ربع ميل قد يكون مجرد تشويش |
| yaklaşık 100 bin yıldır burada olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | لقد قدرنا المساحه هنا بحوالى مائه الف يارده |
| Terasım yok ve ben yaklaşık 12 kat aşağıdayım. | Open Subtitles | لا شرفة وأنا أقل بحوالى إثنى عشر طابقاً |
| Sol tarafta yaklaşık 3 metre uzaktaydı. | Open Subtitles | كانت واقفة إلي يساري، بحوالى عشرة أقدام |
| yaklaşık 10 derece. | Open Subtitles | بحوالى عشر درجات |
| yaklaşık dört gündür oradaydı. | Open Subtitles | وقت الوفاه يقدر بحوالى 4 ايام |
| Yangının yaklaşık 2 saat öncesi. | Open Subtitles | هذا قبل الحريق بحوالى ساعتين |