| Reçinenin içinde, reçine boyunca lazeri haraket ettiriyoruz, polimerize şekilde ve canlı bir hayvan yakalıyoruz, burada, özel bir solucan. | TED | بداخل الراتنج، عند تحرك الليزر بداخل الراتنج يتم بلمرتها، وقد أمسكنا بحيوان علي قيد الحياة، ها هي، دودة خاصة. |
| Biri zamanın, bizi avlayan yırtıcı bir hayvan olduğunu söyledi. | Open Subtitles | شخص ما ذات مرة أخبرني أن الزمن أشبه بحيوان ضَارٍ يطاردنا جميعًا خُلْسَة طوال حياتنا، |
| Bu bir tek hayvan için değildi. | Open Subtitles | الأمر ليس متعلقا بحيوان واحد إنه بخصوص كل الحيوانات |
| Tekrar söyler misin bir hayvana bile bakamayan birisini neden dinlemeyelim? | Open Subtitles | ذكرِّني مجددًا، لِمَ عليّ الإستماع لشخص لا يعتني حتى بحيوان أليف |
| Kuğu çok güzel ve insanları da çok etkiliyor. Veya... başka bir hayvanla da başlayabilirim. | Open Subtitles | البجعةجميلةوتسحرالناس، أو أفتتح بحيوان بهذا النوع |
| Kafam karıştı. Evcil hayvanlara böyle yapılır sanırdım. | Open Subtitles | متأسف انا محتار قليلاً ظننت أن هذا ما نفعله بحيوان أليف |
| Olayın içinde evcil hayvan ya da tuvalet geçince bana çok komik gelir. | Open Subtitles | ايّ شيء له علاقة بحيوان أليف و مرحاض اجده مضحك جدّا |
| Çünkü bir hayvan tarafından baştan çıkartılan o değil. | Open Subtitles | لأنه ليس الشخص الذي تم اغراؤه بحيوان |
| hayvan beslememize izin yok gerçi. | Open Subtitles | و مع ذلك لم يكن مسموح لنا بحيوان نربيه. |
| Hiçbir şey yemedim! Ben hayvan değilim! | Open Subtitles | أنا لم أكل شيء أنا لست بحيوان لعين |
| hayvan yakalayamayız. | Open Subtitles | لن يمكننا أبداً أن نمسك بحيوان |
| Kurumuşsa hayır. Ben hayvan değilim. | Open Subtitles | ليس إذا كانت جافة , فأنا لست بحيوان |
| BÖYLE SESİ OLAN BİR hayvan HİÇ DUYMADIM. | Open Subtitles | لم أسمع أبدا بحيوان يصدر مثل هذه الضجة. |
| Bu işin hayvan kurban etmeyi gerektirebileceğinin farkındasındır. | Open Subtitles | انت تدرك ان ذلك قد يتضمن التضحية بحيوان |
| Çamaşır makinesiydi yahu. hayvan değilim. | Open Subtitles | تغوطت في غسالتها يارجل , انا لست بحيوان |
| Bunu yaptığımız zaman, oluşturduğumuz yeni bir deney çıkıyor ortaya : bir hayvan koyacağız ve koşturacağız -- bu çim örümceği -- deneyde %99 kontak kurabileceği alanlar kaldırıldı. | TED | عندما نفعل ذلك، هنا تجربة جديدة قمنا بها أتينا بحيوان وجعلناه يجري -- عنكبوت العشب هذا -- على سطح 99 في المئة من مساحته مزالة |
| - İçinde bir hayvan mı var? | Open Subtitles | هل تحتفظ بحيوان أليف بداخله؟ |
| Bir hayvan tarafından yapıldığını sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد هم جعلوا بحيوان. |
| Muhtemelen, bir insana göre bir hayvana daha rahat bağlanabiliyor. | Open Subtitles | ربما أحست بالأمان في الإرتباط بحيوان أليف أكثر من الإنسان |
| Böyle bir hayvana nasıl bakacağımızı bilmiyoruz. | Open Subtitles | مهلاً، لا نعرف كيف نعتني بحيوان مثلها. |
| Daha çok bir hayvanla başladığını sanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد انه على الاغلب بدأ بحيوان |
| Konu tehlikeli hayvanlara gelince daha akıllıca davranıyorum. | Open Subtitles | عن كوني أذكى عندما .يتعلق الأمر بحيوان خطير |