| Çok fazla soru sormuyorlar, kendilerine küçük adımlarla ilerlemiş gibi hissetmek konusunda izin vermiyorlar. | TED | لا يسألون كثيراً، ولا يسمحون لأنفسهم بأن يشعروا يتحركون بخطوات صغيرة. |
| Seni hâlâ yeryüzünde küçük ama güçlü adımlarla yürüyen bir bebek olarak hayal edeceğim." | Open Subtitles | الوداع سأبقى دائماً أحلم بك طفلاً تتعثر فى مشيك على الأرض بخطوات تحاول ان تجعلها قويه |
| Hayır, isterim. Gösterilerdeki şu minik adımlarla yürüyen atlarından mı? | Open Subtitles | لا بالعكس, هل هي مسابقة جمال للأحصنة حيث يمشون بخطوات قصيرة؟ |
| Geniş düşünebilen birkaç kişi, kara deliklerin içinde neler olup bittiğini anlamak için artık dev adımlar atıyorlar. | Open Subtitles | يقوم بعض المفكرين الجريئين حالياً .. بالتقدم بخطوات عملاقة نحو فهم ما يحدث داخل الثقوب السوداء |
| Bebek adımlarıyla başlamak zorunda kalabileceğimizi biliyorum ama benim amacım ikimiz için bir gecede birkaç bin dolar kazanmak. | Open Subtitles | أعلم أننا من الممكن أن نبداء بخطوات بطيئة لكن هدفي لكلينا , أن نجمع عدة ألاف كل ليلة |
| Gerisini zamanla yürüyeceğiz. | Open Subtitles | "سنمشي بقية الطريق, بخطوات الوقت" "سنمشي بقية الطريق, بخطوات الوقت" "سنمشي بقية الطريق, بخطوات الوقت" |
| Zorlamaya gerek yok. Ufak adımlarla. | Open Subtitles | حسناً , يمكنك تركه أنت معنا لا حاجة للتعجل بخطوات صغيرة |
| Ayrıca kostümlerimi, uzun adımlarla yürümeyi ve onlara biraz yanak vermeyi severim. | Open Subtitles | كما أني أحب أزيائي واستطاعتي أن أسير بخطوات واسعة [ وأعلمهم عن الأناقة ] |
| Uzun adımlarla. En kötüsü bitti. | Open Subtitles | تمشي بخطوات أطول لقد مضى السيء |
| Hedeflerine emin adımlarla ilerlediğin zaman iyisindir. | Open Subtitles | " أنت خيّر عندما تمشي إلى هدفك بخطوات جريئة " |
| Doğruca yürü. Küçük adımlarla. | Open Subtitles | فقط إمشِ بشكل مستقيم , بخطوات صغيرة |
| Dar kesim kıyafetler giyer ve Spector'un sevdiği gibi kısa adımlarla yürürmüş. | Open Subtitles | تمشي بخطوات قصيرة سريعة والتي يحبها "سبيكتور". |
| Peter Schibetta ile uğraşıyorum ve küçük adımlarla ilerliyorduk, ve bu sabah bana terapinin bittiğini söyledi. | Open Subtitles | أنا أتعاملُ معَ (بيتر شيبيتا) و هوَ يتحسَّن بخطوات صغيرة ثُمَ يُخبرني هذا الصباح أنهُ انتهى من العِلاج |
| Cesurca, büyük adımlarla ilerliyordum. | Open Subtitles | سابِقاً مشيــتُ بخطوات جبارة |
| Değişmeye çalışıyorum ama papazım İsa'nın bile küçük adımlarla ilerlediğini söylüyor. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أتغير، لكن القس خاصتي يقول أن حتى (عيسى) بدأ بخطوات بسيطة. |
| Aşağıya bakma, kafanı kaldır ve büyük adımlar at! | Open Subtitles | لا تنظر للأسفل، ارفع رأسك .وامش بخطوات طويلة |
| Bu yüzden de, seçeneklerin var olsun diye bazı adımlar attım. | Open Subtitles | لذا فقد قمت بخطوات لإبقاء خياراتك مفتوحة |
| Kutsal evimizi kirli adımlarıyla yerle bir ettiler. | Open Subtitles | "دهسوا على المكان المقدس بخطوات ملوّثة،" |
| Bebek adımlarıyla doğru yöne ilerliyoruz. | Open Subtitles | نسير بخطوات بسيطة في الإتجــاه الصحيح |
| Gerisini zamanla yürüyeceğiz | Open Subtitles | "سنمشي بقية الطريق, بخطوات الوقت" |
| Gerisini zamanla yürüyeceğiz. | Open Subtitles | "سنمشي بقية الطريق, بخطوات الوقت" |