Bu yüzden bu konuya dair herhangi bir kanıt aramaya başladım. Bağlantı gerçekten verimliliği artırıyor mu? | TED | لذلك بدأت أبحث عن أي دليل على أن, الاتصال يساهم حقا في زيادة الإنتاجية؟ |
Öldüğüm an cinayetimi üzerine atacak birini aramaya başladım. | Open Subtitles | لحظة موتي بدأت أبحث عن شخص ما لألفق له تهمة مقتلي |
Ben de senin karşı koyamayacağın türde büyüler aramaya başladım. | Open Subtitles | بدأت أبحث عن سجايا سحرٍ لا يمكنك الدفاع عن نفسك ضدها. |
Ve adalet yenilikçilerini aramaya başladım. | TED | وهكذا بدأت أبحث عن مبتكري العدالة. |
Böylece adı kelimenin tam anlamıyla "bilgiyi araştırma" anlamına gelen biri olarak bilimsel bir açıklama aramaya başladım. | TED | ولأن حتى اسمي حرفياً يعني "استكشاف المعرفة،" بدأت أبحث عن تفسير علمي. |
Yeni işimiz için büro aramaya başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت أبحث عن مكتب لوكالتنا الجديدة |
sonra iblisi aramaya başladım ve voilà, işte tam ordaydı. | Open Subtitles | بدأت أبحث عن المشعوذ |
Ölümü aramaya başladım, gerçekten yaptım, onu aradım. | Open Subtitles | بدأت أبحث عن الموت... تمنيت الموت |
İş aramaya başladım. | Open Subtitles | بدأت أبحث عن وظيفة |
Doğal olarak New York City'de bir arazi aramaya başladım. Geriye dönüp baktığımda bu, oldukça iddialı görünüyor ve kimsenin telefon ve e-postalarıma cevap vermeme nedeni de muhtemelen bu. Ta ki dört yıl sonra Governors Island'dan dönüt alana kadar. | TED | وبطبيعة الحال، بدأت أبحث عن فدان من الأرض في مدينة نيويورك، (ضحك) والذي بدا لاحقاً وكأنه طموح إلى حد ما، وربما هذا هو السبب في عدم رد أحد على مكالماتي ورسائلي الإلكترونية... (ضحك) ولكن في النهاية تلقيت اتصالاً بعد أربع سنوات من جزيرة الحكام. |