| Denizkızı, prensten hoşlanmaya başladığı o andan itibaren su kabarcığı olmak kaderiydi. | Open Subtitles | ففي اللحظة التي بدأ فيها حب الحورية لأمير كتب عليها أن تختفي كفقاعة |
| Hatırlıyor musun, saçının dökülmeye başladığı yıl | Open Subtitles | أتذكر السنة الّتي بدأ فيها شعرك بالتساقط |
| Her şeyin başladığı odayı görmenizi istedim. | Open Subtitles | أردتكما أن تريا الغرفة التي بدأ فيها كل شيء. |
| Bu hayalin ilk başladığı yerlerden birisi Afganistan'dı. | Open Subtitles | أحد أول الأماكن التي بدأ فيها تحقيق هذا الحلم كان أفغانستان |
| Bu işin başladığı andan itibaren böyle olacağını biliyordun değil mi? | Open Subtitles | علمت ان الأمر سيمر بهذه الطريقة في الثانية التي بدأ فيها صحيح؟ |
| Konuşmaya başladığı anda onu düşünmekten kendimi alamadım. | Open Subtitles | منذ اللحظة التي بدأ فيها الكلام لم أستطع إيقاف نفسي عن التفكير بها |
| ...herşeyin başladığı şehirde. | Open Subtitles | فى المدينة التى بدأ فيها كل شىء |
| ...herşeyin başladığı şehirde. | Open Subtitles | فى المدينة التى بدأ فيها كل شىء |
| Kainatın başladığı andan dünyamızın ve içindeki her şeyin yaratılışına kadar ve ötesine, çok çok uzaklara ve evrenin kendisinin sonuna kadar. | Open Subtitles | من اللحظة التى بدأ فيها الكون وصولاً إلى خلق عالمنا وكل ما فيه ... وما وراء ذلك إلى المستقبل البعيد ... |
| Bu şeyin başladığı andan itibaren sen de onun dediklerini uyguladın, hoşuna gitsin veya gitmesin. | Open Subtitles | في اللحظة التي بدأ ...فيها هذا الشيء تبعتِ خطّته حرفيّاً سواء أأعجبكِ ذلك أم لا |
| Bu andı. Her şeyin başladığı an. | Open Subtitles | تلك كانت اللحظة التي بدأ فيها كل شيء |
| Bu da Marfak Ürdün'de görülen çöl parçası, yıl 2011, çatışmanın başladığı yıl. Bunu 2017'de çekilen bir fotoğrafla karşılaştırdığımızda Zaatari mülteci kampının inşasını görüyoruz. | TED | رأينا هذه القطعة من الصحراء في (المفرق)، بالأردن عام 2011، السنة التي بدأ فيها الصراع. وعندما قارناها بصورة ملتقطة في 2017، رأينا تأسيس مخيم الزعتري للاجئين. |