| Sarhoş kıçı gülmeye başladı şöyle konuştu: "Şapsal polisler onun yapmadığını asla anlamayacaklar." | Open Subtitles | بدأ يضحك وهو سكران ويقول بأن الشرطه لم تعلم بانه لم يفعلها |
| Rahip, manifestonun ilk maddesini okudu ve herkes kahkahalarla gülmeye başladı. | Open Subtitles | الكاهن قرأ أول مقالة والجميع بدأ يضحك |
| Rob gülmeye başladı, polis de onu tutukladı. | Open Subtitles | روب" بدأ يضحك لذلك " الشرطي ألقى القبض عليه أيضًا |
| Bilmiyorum öyle gülmeye başladı. | Open Subtitles | ولا أعلم، بدأ يضحك فحسب |
| Gerçekten inanılmazdı, Herb! Yani o. O gülmeye başladı! | Open Subtitles | فعل شيئاً مذهلاً يا (هيرب) لقد بدأ يضحك |